Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/2463 E. 2013/8836 K. 02.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2463
KARAR NO : 2013/8836
KARAR TARİHİ : 02.05.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, maluliyetin tespit tarihini takip eden aybaşından itibaren maluliyet aylığı almaya hak kazandığına, biriken aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

KARAR

Davacı, malul sayılması gerektiğinin ve maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti ile ödenmeyen aylıkların yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının çalışma gücünün 2/3 ünü kaybettiğinin ve malul sayılması gerektiğinin tespiti ile davacıya 1.9.2007 tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanmasına ve hak ediş tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesine göre “Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir.
Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşleri Yönetmeliğinin Geçici 1. maddesinde; Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce çalışma gücü kaybı, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malullüğü, harp
malullüğü sonucu meslekte kazanma gücü kaybı ile … yaşlanma durumlarının tespiti talebinde bulunan sigortalılar ve hak sahipleri için, yürürlükten kaldırılan ilgili sosyal güvenlik mevzuatının 5510 sayılı Yasa’ya aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı, 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahli Kuvvetlerine bağlı asker hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulunca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kululunca inceleneceği bildirilmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek ATK Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Davacının 3.5.2007 tarihli tahsis talebi üzerine davalı Kurum, çalışma gücünün 2/3’nü kaybetmemiş olması nedeni ile aylık bağlanmadığı belirtmiştir. Davacının karara itiraz etmesi üzerine düzenlenen SS Yüksek Sağlık Kurulu’nun 2.9.2009 tarihli kararı ile davacının Sosyal Sigorta İşlemleri Tüzüğü’ne göre çalışma gücünün oran belirtmeksizin 2/3 ‘ünü kaybetmediğine ve malul sayılamayacağına karar verilmiştir.
Hükme esas alınan Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’nun 10.12.2010 tarihli kararında davacının 2/3 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği belirtilmiştir.
Bu durumda maluliyet oranı ile birbirini doğrulayan iki raporun söz konusu olmaması nedeni ile kesinleşen maluliyet oranından söz edilemez.
Yapılacak iş, Adli Tıp Genel kurulundan davacının maluliyet oranı hususunda rapor alınarak, davacının maluliyet oranı ve tarihinin tereddüde yer vermeyecek şekilde tespiti ile çalışma gücünün, meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını kaybedip kaybetmediği belirlenerek sonucuna göre malullük aylığı koşullarının bulunup bulunmadığını değerlendirilerek karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.