Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/24318 E. 2014/169 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/24318
KARAR NO : 2014/169
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

MAHKEMESİ : Konya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2012
NUMARASI : 2011/68-2012/780

Davacı, yaşlılık aylığının geç bağlanmasından dolayı ödenmeyen faizinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ….tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01/12/2007 tarihinden itibaren ödenmeyen faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkeme tarafından ıslah edilmiş davanın kabulü ile 6.000,00 TL faiz alacağının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
506 sayılı Yasa’nın 116. maddesi ile 5510 sayılı Yasanın 42 maddesi “Kurum, Sigortalı ve hak sahiplerine bağlanacak gelir, aylık veya toptan ödemeleri, gerekli belgelerin ve incelemelerin tamamlandığı tarihten en geç üç ay içinde hesap ve tespit ederek sonuçlarını yazı ile bildirir.” hükmünü içermektedir.
BK nun 113. maddesine göre yazılı saklı durumlar hariç olmak üzere asıl borç ifa veya başka bir suretle sona erdiği takdirde kural olarak diğer fer’i haklar da sona erer. Ancak BK 113/2 de bu kuralın faiz yönünden ayrık durumunu düzenlemiştir. Anılan maddeye göre; “talep hakkı saklı tutulan fer’i haklar (faiz hakkı gibi), asıl borç sona ermiş olsa bile sona ermez”.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; Konya 1. İş Mahkemesi’nin 11/05/2010 tarih, 2008/126 E. ve 2010/240 K. no lu doyasında “davacının davasının kabulü ile davacının yaşlılık aylığı talep tarihi olan 07/11/2011 tarihini takip eden 01/12/2007 tarihinden ititbaren yaşlılık aylığı kazandığının tespitine” şeklinde hükmün kurulduğu, kurulan hükmün Yargıtay 10.Hukuk Dairesi’nin 23/12/2010 gün ve 2010/8267 Esas ve 2010/17361 Karar no lu ilamı ile onanarak kesinleştiği, davacı vekilinin 12.01.2011 tarihli ihtirazi kaydı içeren dilekçeyi Kurum’a APS ile gönderdiği, 31/01/2011 tarihinde işbu davanın açıldığı, Kurum tarafından 29/02/2012 tarih ve 3258950 sayılı yazı cevabı ile “Ş.. M..’nın 01/12/2007-21/01/2012 tarihleri arası aylık artışlarını gösterir birikmiş aylığının 22/01/2012 tarihinde ödenmek üzere karara bağlandığı”nın bildirildiği, dosyanın yargılama esnasında bilirkişiye tevdii ile hesap bilirkişisi tarafından 26/05/2012 düzenlenme tarihli raporda “01/12/2007-21/01/2012 dönemi aylık maaşların toplamı üzerinden hesaplanan faiz miktarı toplamının 6.000,41 TL olarak tespit olunduğu” nun bildirildiği ve davacı vekili tarafından 21/09/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile alacak miktarının bilirkişi raporu doğrultusunda arttırıldığı anlaşılmaktadır.
Her dava açıldığı tarihteki koşullar göz önünde bulundurularak açılacağından 31/01/2011 tarihinde açılan davada, dava tarihinden sonra işleyecek olan faizlerin hesaba dahil edilerek hazırlanan bilirkişi raporunun esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.01.2014 günlü oturumda oybirliği ile karar verildi