Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/24129 E. 2014/163 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/24129
KARAR NO : 2014/163
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

MAHKEMESİ : Balıkesir 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2012
NUMARASI : 2012/533-2012/985

Davacı, 08/11/2005 tarihinden itibaren malulen emekliliğe hak kazandığının tespitiyle Kurumun yarattığı muarazanın men’ine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi …..tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 08/11/2005 tarihi itibariyle malullük aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 01/12/2005 tarihinden itibaren malulen emeklilik aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı, 4956 sayılı Kanun’un 56. maddesi ile mülga 2926 sayılı Kanun’un 12. maddesi ve devam eden maddeleri olup, anılan Kanun’un 12. maddesine göre, “Bu Kanun’un uygulanmasında, çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirdiği tespit edilen sigortalı malul sayılır” ve 13. maddedeki koşulların gerçekleşmesi halinde de kendisine malullük aylığı bağlanır. Öte yandan Kanun’un 15. maddesinde “Malullük aylığının ödenmesine, maluliyetin tespit edildiği rapor tarihini takip eden aybaşından başlanır” hükmü yer almaktadır. 24.07.2003 tarihli 4956 sayılı Kanun’un 54. maddesi ile 2926 sayılı Kanun’a eklenen ek 3. maddede 1479 sayılı Kanun’un ikinci kısım ikinci bölümünde yer alan maddelerin 2926 sayılı Kanun’a tabi sigortalılar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.1479 sayılı Kanun’un 31.maddesinde ise “Malullük aylığı, malullüğün tespit edildiği tarihi takip eden aybaşından başlar” hükmü yer almaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 27/04/2002 tarihinde trafik kazası geçirdiği, 05/04/2011 tarihli talebine istinaden 2926 sayılı Kanun kapsamında 01/05/2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığı, Balıkesir 1. İş Mahkemesi’nin 2005/1433 Esas no lu dava dosyasında; davacının 01/03/2005 tarih ve 34962 varide no lu dilekçesi ile malülen aylık bağlanması talebinde bulunduğu, yargılama esnasında alınan 18/07/2007 tarih ve 58/3976 sayılı Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile “çalışma gücünün 2/3 oranında kaybetmemiş sayılacağının” bildirildiği; Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi Kurulu’nun 02/03/2009 tarih ve 73709-9741 sayılı raporu ile “ E cetveline göre %67.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı”nın bildirildiği, mahkemece bu haliyle hükmün kurulduğu, kurulan hükme karşı davalı Kurum’un temyiz talebi üzerine Dairemizin 23/09/2010 tarih ve 2009/11736 Esas ve 2010/8881 Karar no lu ilam ile kurulan hükmün bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma kararına uyularak dosyanın Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’na tevdii olunduğu, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’nun 01/03/2012 tarih ve 18047 sayılı raporu ile “E cetveline göre beden çalışma gücünün 2/3 (üçte ikisi) ni kaybetmiş sayılacağı”nın belirtildiği ve bu dosyada mahkeme tarafından talep doğrultusunda maluliyet aylığına hak kazandığının tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; hükme dayanak olan Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’nun 01/03/2012 tarih ve 18047 sayılı raporu ile “E cetveline göre beden çalışma gücünün 2/3 (üçte ikisi) ni kaybetmiş sayılacağı” mütalaa edilmiş ancak beden çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirdiği tarih tespit edilememiştir.
Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş; davacının, çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirdiği tarihin tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan ek rapor alınması; anılan tarihin belirlenmesi ve yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gözetilerek yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.01.2014 günlü oturumda oybirliği ile karar verildi.