Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/24049 E. 2014/19 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/24049
KARAR NO : 2014/19
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/11/2012
NUMARASI : 2012/351-2012/1728

Davacı, 01/11/2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitiyle, haksız tahsil edilen primlerin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01.11.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespiti ile 01.06.2011 tarihinde bağlanan yaşlılık aylığına kadar fazladan ödediği primlerin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 01.08.1994 tarihli Bağ-Kur’a giriş bildirgesi ile vergi kaydına istinaden 18.07.1994 tarihinde Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, davacının …..Otomotiv Servis Hizmetleri San. ve Tic. AŞ şirketindeki ortaklığının 09.08.1993 tarihinde başlamış olması sebebi ile tescil tarihinin 09.08.1993 olarak değiştirildiği, davacının 22.10.1986-08.08.1993 tarihleri arasında 6 yıl 9 ay 16 gün Tarım Bağ-Kur sigortalılığı olduğu ve bu sigortalılığından prim borcunun bulunmadığı, 01.01.1981-31.08.1993 tarihleri arasında 900 gün SSK sigortalılığının bulunduğu, 03.11.1983-03.05.1985 tarihleri arasında yaptığı askerliğinden 540 gün borçlandığı, davacının 01.11.2010 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu ve davalı Kurum tarafından davacının sigortalılık bağlangıç tarihinin 18.07.1984 tarihi iken, yaşlılık aylığı talebinde bulunulduktan sonra gelen belgelerden davacının şirket ortaklığı sebebi ile sigortalılık başlangıcının 09.08.1993 tarihi olduğunun anlaşıldığı ve tescil tarihinin değişmesi ile davacının prim borcu ortaya çıktığından yaşlılık aylığı talebinin reddedildiği ve 27.05.2011 tarihinde tekrar tahsis talebinde bulunan davacıya 6111 sayılı Yasa’dan yararlanarak yapılandırdığı prim borçlarını 26.05.2011 tarihinde ödemesi üzerine 2011 yılı 6.ayından itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacının tahsis talebinin 01.11.2010 tarihinde olduğu ve yaşlılık aylığının tahsis talebini takip eden aybaşı olan 01.12.2010 tarihinden itibaren bağlanabileceği göz önünde bulundurulmadan, 01.11.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş olması ve davacının tahsis talep tarihine kadar olan prim borçları davalı Kurumdan sorularak ödediği primlerden mahsubu ile fazla ödenen prim miktarının tespiti gerekirken dosya içindeki bir ekstreye göre karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Yapılacak iş, davacının tahsis talep tarihi olan 01.11.2010 tarihine kadar olan prim borcunun ne kadar olduğu davalı Kurumdan sorularak, bu tarihe kadar alınması gereken primler davacının ödediği primlerden düşülerek, kalan miktarın davacıya iadesine karar vermek ve davacının tahsis talep tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hak kazanabileceği göz önünde bulundurularak karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı KUrumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.