Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/23577 E. 2014/160 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/23577
KARAR NO : 2014/160
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/10/2012
NUMARASI : 2009/221-2012/834

Davacı, kesilen maluliyet aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin tespitiyle, biriken aylıkların faiziyle tahsiline 5.000. TL. manevi tazminata hükmedilmesine, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum’un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, malullük maaşının kesilmesine karar verildiğini belirterek kesilen maluliyet aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin tespitiyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla biriken aylıkların şimdilik 1.000 TL sinin faizi ile iadesine ve 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Bedensel ve ruhsal arızalar nedeniyle sigortalıya ya da hak sahiplerine sosyal sigorta yardımlarının yapılabilmesi, yasal çerçevede bir raporun alınmış olmasına bağlıdır.
5510 sayılı Yasanın 95. maddesine göre, “Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurum tarafından verilen karara ilgililerin itirazı halinde durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurum’un birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 55. maddesine göre sigortalının malullük durumunun Kurumca yetkilendirilen sağlık sunucularının sağlık kurulunca usulüne uygun düzenlenecek raporların Kurum Sağlık Kurulu’nca incelenmesi sonucu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nde belirlenen usul ve esaslara göre tespit edileceği, anılan Yönetmeliğin 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı Asker Hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulu’nca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kurulu’nca inceleneceği bildirilmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulu’nca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararı’na itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu’na gidilerek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya 01/01/2003 tarihinden geçerli olmak üzere davacıya maluliyet aylığı bağlandığı, 22/11/2006 tarih ve 897002 sayılı Kurum yazısı ile 24/12/2005 tarihli kontrol muayenesi neticesinde sigortalının çalışma gücünün 2/3 sini kaybetmediği anlaşıldığından maluliyet aylığının 01/01/2006 tarihi itibariyle iptal olunduğunun bildirildiği, yargılama esnasında alınan Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun 17/10/2006 tarih ve 19/2022 sayılı kararı ile; “sigortalının çalışma gücünün 2/3 sini kaybetmediğinden malül sayılamayacağı”nın belirtildiği, 11/07/2011 tarihli Adli Tıp Kurulu Adana Şube Müdürlüğü’nün raporu ile “15/03/2011 tarih ve 2392 sayılı rapor ile görme bozukluğu nedeniyle emeklilik için başvuruda bulunan M.. B..’ın %69 oranındaki maluliyet oranının değişmediği”nin bildirildiği, 23/12/2012 tanzim tarihli olarak hazırlanan bilirkişi hesap raporunun dosyaya ibraz olunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu tarafından verilen karar ile Adli Tıp Kurulu Adana Şube Müdürlüğü’nün raporu arasında çelişki oluştuğu halde yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş; yukarıda açıklandığı şekilde Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile Adli Tıp Kurulu Adana Şube Müdürlüğü raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi, 17/10/2006 tarihli yazıda bahsi geçen Yüksek Sağlık Kurulu raporunun getirtilip davacının kontrol tarihi (24/12/2005) itibariyle malul olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurulu 3.İhtisas Kurulu’ndan rapor alınması, Yüksek Sağlık Kurulu Raporu ile Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu raporu arasında çelişki olması halinde çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan rapor alındıktan sonra bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece bu maddî ve hukukî olgular gözetilmeksizin davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.