YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/23431
KARAR NO : 2014/2183
KARAR TARİHİ : 13.02.2014
MAHKEMESİ : Akhisar 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 12/10/2012
NUMARASI : 2010/204-2012/677
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 17/12/1999-30/04/2005 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava,davalılardan Ş.. Ç..’a ait işyerinde 1993 yılı Kasım ayı ile 30.12.1996 tarihleri arasında,K… Şekerleme Gıda ve Tem.Mad.Süt Ürünleri San.Tic. Ltd. Şti.işyerinde ise 31.12.1996-28.7.2009 tarihleri arasında geçen ve kuruma bildirilmeyen ve eksik bildirilen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, duruşmanın 12.10.2012 günlü oturumunda tefhim edilen hüküm sonucu ile “Hizmet süresinin tespiti yönünden açılan davanın kabulü ile 4501019653653 sigorta sicil numaralı davacı S.. T..’nun Davalı K… Şekerleme Gıda Temizlik Maddeleri ve Süt ürünleri San. Tic. Ltd. Şirketine ait 1026953.45 nolu işyerinde 02/01/1997-01/12/1997 tarihleri arasında hizmet aktine dayalı olarak asgari ücretle 330 gün çalıştığı, 1997/1 dönemde S.. T.. adına 4501199613604 sigorta sicil numarası ile bildirilen 45 günlük ve 1997/3 dönemde sicilsiz bildirilen 31 günlük hizmetin davacıya ait olduğu, 254 günlük çalışmasının ise kuruma bildirilmediğinin,22/02/1999-28/07/2009 tarihleri arasında 3070 gün çalıştığı, 1029 günlük çalışmasının kuruma bildirildiği, 2041 günlük çalışmasının kuruma bildirilmediğinin tespitine ” karar verilmiş ve bu husus gerekçeli kararın hüküm sonucu kısmında aynen tekrarlanmış ise de gerekçeli kararın gerekçe bölümünde “davalı Ş.. Ç.. aleyhinde açılan hizmet tespiti davasının ispatlanamadığından reddine ” karar verildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 297 ve 298.maddelerine göre yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar (hüküm sonucu), esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın hüküm sonucu ve gerekçe bölümünün bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa zaptın 12.10.2012 günlü oturumda tefhim edilen hüküm sonucu ile gerekçeli kararın gerekçe bölümünün aykırı olduğu duruşma tutanağı ve gerekçeli kararın incelenmesinden açıkca anlaşılmaktadır. Bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazların kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı ile davalılardan K…. Şekerleme Gıda Tem. Mad. ve Süt Ür.San. Ve Tic. Ltd. Şti. ve Ş.. Ç..’a iadesine, 13/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.