Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/23209 E. 2014/1592 K. 30.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/23209
KARAR NO : 2014/1592
KARAR TARİHİ : 30.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/10/2012
NUMARASI : 2011/64-2012/428

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/10/1991-22/11/2010 tarihleri arasında geçen çalışmalarının ve eksik ödenen primlerin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ….tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların tüm temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacının ücrete yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince;
Dava, davacının 1.10.1991-22.11.2010 tarihleri arasında asgari ücretten fazla bir ücretle davalı işyerinde geçen ve Kuruma eksik bildirilen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile kuruma kayıtlı çalışmalarına ek olarak 1993-1996 tarihleri arasında asgari ücretle eksik bildirilen çalışmalarının tespitine karar verilmiştir.
Uyuşmadık, somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı ile prime esas aylık kazancının belirlenmesi konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup oimadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıklan yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
506 sayılı Yasa’nın 79/10.maddesine göre ” Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Somut olayda, davacının asgari ücetle çalışmış olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Davacı, lastik,cant ve montaj işçisi olup davalı işyerinde 1.2.1992-31.7.1996,1-8.1998-25.11.2010 tarihleri arasında sigortalı olarak görev yapmıştır.Bu nitelikteki uzun süre aynı işyerinde çalışan bir işçinin asgari ücretle çalışması hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi dosyada ücret ödeme belgelerine ve emsal ücret araştırmasına ilişkin bir inceleme söz konusu olmamasına rağmen mahkemece davacının asgari ücretle çalıştığının kabul edilmesi doğru olmamıştır.
Yapılacak iş; işverenin Kurum nezdindeki 1998 yılına ilişkin ihtilaf konusu döneme ait dönem bordroları celp edilerek, tespiti istenen 1998 yılı Mart ayından bildirgesinin verildiği 1998 yılı Ağustos ayına kadar olan dönemde çalışması bulunan bordro tanıklarının adresini Sosyal Güvenlik Kurumu ve zabıta marifetiyle araştırıp, tespit ederek bu tanıkları dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, S.. S.. ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koymak,dosyada bulunan ücret ödeme belgeleri ve dava konusu dönem dışında Kuruma bildirilen sigortalı çalışmalara ait prime esas kazanç miktarları göz önünde tutularak ve emsal ücret araştırması yaparak tespite konu dönemde davacının prime esas aylık kazancını doğru bir biçimde belirleyerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalı Laslas Otomotiv Yatırım Paz. San. Ve Tic. Ltd. Şti’ye yükletilmesine,
30.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.