Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/23171 E. 2014/5343 K. 20.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/23171
KARAR NO : 2014/5343
KARAR TARİHİ : 20.03.2014

T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2012/23171
KARAR NO : 2014/5343 Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Malkara Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/06/2012
NUMARASI : 2003/191-2012/239

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi A..B.. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 5.9.1985 tarihinden askere gittiği 1987 yılı Temmuz ayı ile 1991 yılı Ağustos ayından 30.5.1993 tarihleri arasında geçen ve Kuruma eksik bildirilen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının K….. Ticaret Limited Şirketinde, yer üstü maden işlerinde, asgari ücret karşılığında, hizmet akdi ile, 05/09/1985- 31/12/1985 tarihleri arasında bildirilen günler dışında 69 gün, 02/01/1986- 15/03/1986 tarihleri arasında bildirilen günler dışında 54 gün,15/03/1986-19/12/1986 tarihleri arasında bildirilen günler dışında 197 gün,07/10/1991-10/05/1992 tarihleri arasında bildirilen günler dışında 154 gün süre ile çalıştığının tespitine,fazlaya ilişkin istemlerin reddine hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı ,tespit isteminin hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 5.9.1985 tarihli işe giriş bildirgesinin …….sicil nolu K… taşeronu Ş..Ç..-M..B.. adlı işverenler tarafından kuruma 30.10.1985 tarihinde verildiği,2.1.1986 tarihli işe giriş bildirgesinin…. sicil nolu K… maden kömürü işletmesi tarafından 13.2.1986 tarihinde kuruma verildiği,15.3.1986 tarihli işe giriş bildirgesinin ,….sicil nolu K… taşeronu Ş..Ç..-M..B.. adlı işverenler tarafından 5.5.1986 tarihinde kuruma verildiği,7.10.1991 tarihli işe giriş bildirgesinin …. sicil nolu K… maden kömürü işletmesi tarafından 24.11.1991 tarihinde kuruma verildiği ,….. sicil nolu davalı işyerinde 1985/3-31.12.1985 arası 46 gün ,2.1.1986-15.3.1986 arası 19 gün,1986/2 döneminde 37 gün,1986/3 de 40 gün sigortalı çalışmasının bulunduğu ve 19.12.1986 tarihinde davacının davalı işyerinden çıkışının verildiği,…… sicil nolu dava dışı E..M.. işlt.Ltd.şti işyerinde 1990/3 de 35 gün, 1991/50 gün sigortalı çalışmasının bulunduğu,7.10.1991 tarihinden itibaren davalı ….. sicil nolu işyerinde 40 gün,1992/1 döneminde 18 gün ,1992/1 döneminde 1 gün, olmak üzere sigortalı çalışmasının mevcut olduğu,davalı işyerinden 10.5.1992 tarihinde çıkışının verildiği,tespiti istenen dönem dışında 1990/3 de 35 gün, 1991/50 gün olmak üzere …. sicil nolu dava dışı E..M.. işlt.Ltd.şti işyerinden başka yerde çalışmasının bulunmadığı,davacının 5.9.1987-4.3.1989 tarihleri arasında askerlik görevini ifa ettiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; taşeron olarak gözüken işverenleri davaya dahil etmek, Kurum nezdindeki ihtilaf konusu döneme ait dönem bordroları celp edilerek, tespiti istenen dönemde çalışması bulunan bordro tanıklarının adresini Sosyal Güvenlik Kurumu ve zabıta marifetiyle araştırıp, tespit ederek bu tanıkları dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra davalı şirket ile davadışı E..M.. işlt.Ltd.şti arasında organik bağ olup olmadığını Ticaret Sicil Müdürlüğünden tespit etmek,her iki şirket arasında organik bağ olmaması halinde hak düşürücü süreyi gözeterek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ile davalı K.. Ş..’ne iadesine, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.