Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/23129 E. 2014/351 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/23129
KARAR NO : 2014/351
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/10/2012
NUMARASI : 2011/169-2012/909

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 07/07/2006-26/01/2007 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının davalı kurumun 1060714 sicil sayısı ile kayıtlı iş yerinde 07/07/2006 26/01/2007 tarihleri arasında 160 gün, aylık 700.00 TL brüt ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının dava konusu edilen dönem içinde davalı veya başka bir işyerinden hizmet bildiriminin yapılmadığı, davacının bildirimlerinin dava konusu edilen dönemden sonra 26/01/2007-31/12/2010 tarihleri arasında davalı şirkete ait 1060714 sicil numaralı işyerinden yapıldığı, dönem bordrolarının getirtildiği, davacının bildirimi yapılan döneme ait imzasız ücret bordrolarının bulunduğu, davacını yapılan hizmet bildirimlerinin asgari ücret üzerinden yapıldığı, tanık beyanlarının alındığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
1- Hizmet tespiti yönünden açılan davada yapılacak iş, dava konusu edilen döneme ait dönem bordrolarını getirtip davalı işyerinin kanun kapsamına alındığı tarihi araştırmak, dönem bordrolarında ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle davalı işyerine komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra davacının çalışmasının sürekli çalışma olduğu anlaşılırsa sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
2- Ücret tespiti yönünden açılan davada ise davacı işçi temizlik ve çay servisi yaparak asgari ücretin üzerinde çalıştığını ileri sürmektedir.
Davacı tarafından sunulan ve 01/01/2006-07/06/2009 cari hesap ekstresi yazılı belgeden 07/07/2006 tarihinden itibaren davacıya maaş ödemesi yapıldığı anlaşılmakta ise de bu evrakın bir benzeri de davalı şirket vekili tarafından dosyaya sunulmuş olup bu belgede de 30/01/2007 tarihinden itibaren davacıya yapılan maaş ödemeleri belirtilmektedir. Davacı ve davalı tarafından sunulan her iki belgede de davalı şirketin kaşesi bulunmaktadır ancak herhangi bir yetkili tarafından atılmış bir imza bulunmamaktadır.
Nitelikli ve tecrübeli bir işçinin, yaptığı işin özelliğine göre asgari ücret üzerinden ücret alması, hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durumun belirlenmesi halinde, işveren tarafından asgari ücret üzerinden düzenlenen belgelerin aksinin kanıtlanamayacağı düşünülemez. Ne var ki dosya kapsamından asgari ücretin üzerinden ücret aldığına dair herhangi bir yazılı belge bulunmamaktadır. Öte yandan yapılan işin niteliğine göre de davacının asgari ücret alması hayatın olağan akışına uygundur.
Tespiti istenilen sürenin evvelinde ve sonrasında beyyine başlangıç sayılabilecek ödeme belgeleri ve sair bu nitelikte bir belge yoksa Hukuk Muhakemeleri Kanunun m.200 de yazılı sınırları taşan ücret alma iddialarında yazılı delil aranmalı, bu sınırlar altında kalan ücret alma iddialarında ücret miktarları tanıklardan sorulmak sureti ile sonuca gidilmelidir.
Davacının talep ettiği ücret asgari ücret üzerinde kalmakla birlikte, yazılı delil dosyada bulunmadığı gibi, emsal ücret araştırması ve davacı ile davalı vekili tarafından farklı şekilde hazırlanmış iki farklı belge şeklinde sunulan, her zaman düzenlenmesi mümkün olan, üzerinde şirket yetkilisinin imzasını taşımayan belge ile sonuca gidilmiş olup, varılan sonucun dosya kapsamında kuvvetli delil olarak değerlendirilmesi ve hükme esas alınması doğru olmamıştır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.