Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/2178 E. 2013/7547 K. 15.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2178
KARAR NO : 2013/7547
KARAR TARİHİ : 15.04.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, yersiz olarak ödendiği iddia edilerek istenilen 19.064,41.-TL’ye ilişkin Kurum kararının iptaline, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 26.08.2007-25.01.2010 tarihleri arasındaki aylıklarından 19.064,41 TL nin yersiz ödeme olduğu gerekçesiyle geri istenilmesine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu kararının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacıya 01.02.1987 tarihinden geçerli yaşlılık aylığı bağlandığı,daha sonra davacının meslek hastalığına yakalanması sebebiyle 27.03.2007 tarihinden geçerli iş görmezlik geliri bağlandığı, aylık/gelir bağlama kararında aylık gelir gönderim tarihinin 26.08.2007 olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Sosyal Sigortalar SGK Sigortalı Emeklilik işlemleri Daire Başkanlığının 04.12.2009 tarihli yazısında davacının aylıklarının 2007/Ağustos ödeme döneminden itibaren bilgisayar sisteminden kaynaklanan hatadan dolayı fazla ödendiği tespit edilmiş olup,2010/Ocak ödeme dönemi itibariyle gerekli düzeltmenin yapıldığı bildirilerek 26/08/2007-25/01/2010 tarihleri arasında yersiz ödenen 19.064,41 TL nin 5510 sayılı Yasa’nın 96.maddesinin 1.fıkrasının b bendi hükmüne göre tahsil edilmesi istenilmektedir. Yersiz ödeme tablosunda 2007 Ağustos ayında ödenmesi gereken aylık 964,69 iken, ödenen aylık 1.571,26, fazla ödenen 606,57 TL olarak gösterilmektedir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 6111 sayılı Yasa’nın 44.maddesi ile değişik 5510 sayılı Yasa’nın 96/b maddesinde; “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.
Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır.
Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır.
Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda 5510 sayılı Yasanın 96/b hükmü gereğince davacıya yapılan fazla ödemenin davacının herhangi bir kasıt veya kusurlu davranışı sonucu olmadığı dosya kapsamıyla sabit olduğuna göre mahkemece 5510 sayılı Yasanın 96/b hükmü gereğince geri istenebilecek faizin belirlenmesi gerekirken faiz hususunda yazılı şekilde hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.