Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/21621 E. 2013/1957 K. 11.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/21621
KARAR NO : 2013/1957
KARAR TARİHİ : 11.02.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava,davacının meslek hastalığındaki %28 oranındaki fark maluliyet nedeniyle maddi ve manevi zararların giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkeme, Kurum tahsisleri ile zararı karşılandığından maddi tazminat davasının reddine,%5.2 oranındaki fark maluliyet nedeni ile 30.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulu kararına itiraz edilmesi halinde inceleme öncelikle Adli Tıp Kurumu ihtisas dairesince ve giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.06.1976 günlü ve 1976/6-4 sayılı kararı da bu yöndedir.
Dosya içerisindeki kayıt ve belgelerden;Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlğı Sağlık İşleri Genel Müdürlüğü Tedavi Hizmetleri Ve Maluliyet Daire Başkanlığı’nın 03.04.2007 tarihli sürekli işgöremezlik derecesi tespit kararında davacının maluliyet oranının %29 dan %57’ye arttığını belirtirken Yüksek Sağlık Kurulunun ise 27.05.2009 kararında davacının sürekli iş göremezlik oranı %34,2 olarak tespit ettiği ve davacıya bu mamuliyet oranı üzerinden Kurumca meslek hastalığı sürekli işgöremezlik geliri bağlandığı,Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 04.10.2010 tarihli raporda ise davacının sürekli iş göremezlik oranının bu kez %44 olarak tespik otunduğu ve mahkemece ATK 3.ihtisas kurulu raporunda belirtilen %44 oranındaki maluliyet dikkate alınarak neticeye varıldığı,davacının sürekli işgöremezliği oranlarını farklı belirleyen raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda yukarıda özetlenen ve davacının sürekli işgöremezlik oranına ilişkin farklı değerler belirten raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan yeni bir rapor alınarak neticesine göre karar verilmesi yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 11/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.