Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/21368 E. 2013/23924 K. 16.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/21368
KARAR NO : 2013/23924
KARAR TARİHİ : 16.12.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, durum ve basamağına uygun ödenmesi gereken emekli maaşının tespitine, eksik ödemelerin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, Bağ-Kur sigortalısı olan davacının 4956 sayılı Kanun ile eklenen geçici 2. madde gereğince 17. basamakta iken basamak satın alarak 24.basamağa yükseltilmesi ve 24.basamakta iken yaşlılık aylığı bağlanması nedeniyle alması gereken yaşlılık aylığı miktarının tespiti ile eksik ödemenin faiziyle birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki delillerden, davacının Bağ-Kur sigortalısı iken 1479 sayılı Kanun’a 4956 sayılı Kanun ile getirilen geçici 2. madde hükmü çerçevesinde bulunduğu 17. basamaktan 24.basamağa yükseldiği, 16.06.2006 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, davacıya 2006 yılı 7.ayından itibaren 24.basamaktan yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın yasal dayanağı 4447 sayılı Kanun ile 1479 sayılı Kanun’a eklenen geçici 11. maddesidir. 1479 sayılı Kanun’un geçici 11. maddesinde; 1.1.2000 tarihinden önce sigortalı olup da 1.1.2000 tarihinden sonra sigortalılığı devam eden sigortalılara bağlanacak yaşlılık aylığının koşulları düzenlenmiştir. Adı geçen geçici 11. maddede “Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olanlara bağlanacak yaşlılık aylığı;
a) Sigortalının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu kanunun yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağının aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir tablosundaki değer üzerinden, bu kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarı ile,
b) Sigortalının, bu kanunun yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında aylar itibariyle prim ödediği gelir basamaklarının bu basamaklardaki prim ödeme süreleri de dikkate alınarak, aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir basamakları üzerinden hesaplanacak ağırlıklı ortalamasının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınmak suretiyle bu kanunun 36. maddesinin 2. fıkrasına göre bulunacak aylık bağlama oranı üzerinden hesaplanan aylığın, bu kanunun yürürlük tarihinden sonra geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarın toplamıdır. Bu şekilde hesaplanan aylık, bu kanunun 36. maddesinin 3. fıkrasına göre artırılır. 2. fıkraya göre bağlanacak aylık, sigortalının aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu kanunun yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağı üzerinden bu kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu kanunun yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında geçen takvim yılları için, her yılın Aralık ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları endeksindeki değişim oranı kadar artırılmış tutarından az olamaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacıya bağlanacak yaşlılık aylığı da geçici 11.maddede belirtilen (a) ve (b) aylığından oluşmaktadır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre, davacının aylık başlangıç tarihi olan 2006 yılı 7.ayında bağlanması gereken aylığın çıplak halinin 874,82 TL olması gerektiği, davalı Kurum tarafından da davacıya bağlanan yaşlılık aylığının 874,72 TL olduğu bu farkın küsurattan kaynaklandığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, davalı Kurum tarafından davacıya bağlanan ilk aylığın 05.09.2007 tarihli Kurum yazısından 781,04 TL olduğu ve 86,78 TL SGDP kesintisi yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece davalı Kurum tarafından bağlanan yaşlılık aylığının yanlış değerlendirilmesi ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Yapılacak iş, davalı Kurumdan tahsis talebinden sonra 2006 yılı 7.ayından itibaren davacıya bağlanan yaşlılık aylığının ay be ay ne kadar olduğunu sormak, davacının yaşlılık aylığının hesaplanmasına ilişkin ayrıntılı evrakların getirtmek, Kurum işleminin irdelenmesiyle Kurum işleminde hata bulunup bulunmadığı, var ise; hatanın nereden kaynaklandığı ve yasal dayanakları açıkca izah edilecek denetime elverişli yeni bir bilirkişi raporu alarak talep ve müktesep hak kuralları gözönünde tutularak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.