Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/20173 E. 2012/18980 K. 07.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/20173
KARAR NO : 2012/18980
KARAR TARİHİ : 07.11.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, yargılamanın iadesiyle mahkemenin 2009/1052 E., 2010/704 K. Sayılı kararının kaldırılmasına ve 01/01/1996-01/08/2007 tarihleri arasında Tarım … sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde yargılamanın iadesi talebinin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine mahkeme 11/09/2012 tarihli ek kararıyla temyiz isteğinin süre yönünden reddine karar vermiş, red kararının yine davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R

1-Yerel Mahkeme, davalı Kurum vekiline 18.07.2012 tarihinde tefhim ve 17.09.2012 tarihinde tebliğ edilen kararı, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8. maddesi hükmüne göre (8) günlük süresinden sonra 25.09.2012 tarihinde temyiz ettiği gerekçesiyle; HUMK’unun 432.maddesinin 4.fıkrası uyarınca 11.09.2012 tarihli Ek Kararı ile temyiz isteminin reddine karar vermiştir.
Davacı vekili, temyiz talebinin reddine dair ek kararı süresinde temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 294/3.maddesine göre “Hükmün tefhimi, her hâlde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur.”
HMK’nın 297/2.maddesine göre “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”
Yerel Mahkemenin tefhim ettiği kısa karar (hüküm sonucu), HMK’nın 297/2.maddesindeki unsurları içerir biçimde yapılmadığından Yasa’da öngörülen (8) günlük temyiz süresinin geçtiğinden sözedilemez. Hal böyle olunca, davalı Kurum vekilinin hükmü süresinde temyiz ettiği anlaşıldığından Yerel Mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının bozularak kaldırılması ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432/son maddesi gereğince asıl hükmün temyizini amaçlayan temyiz itirazlarının incelenmesi gerekir.
2-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.

SONUÇ: Yerel Mahkemenin davacı vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin 11/09/2012 tarihli ek kararının bozularak kaldırılmasına ve usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 07/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.