YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/19978
KARAR NO : 2013/8559
KARAR TARİHİ : 30.04.2013
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere kanuni gerektirici nedenlere göre davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının geçirdiği iş kazası sonucu bedensel zarara uğraması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, davacının maluliyeti olmadığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının SGK’ca iş kazası olarak kabul edilen 11.7.2003 tarihli olay nedeniyle 11.07.2003- 03.09.2003 arasında istirahatli kılındığı bu dönem için 559, 80 TL geçici iş göremezlik ödeneği ödendiği, SGK SSKB Tedavi Hizmetleri ve Maluliyet Daire Başkanlığının beden güç kayıp oranının % 7.1 (işitme kaybı) olduğuna karar verildiği, davalılar itirazı üzerine Yüksek Sağlık Kurulunca 20.01.2010 tarihinde işitme kaybının iş kazası ile illiyet bağı olmadığından düzeltme kaydıyla iş göremezlik oranının % 0 olduğuna karar verildiği, Adli Tıp Kurulu 3. İhtisas Dairesince düzenlenen 23.12.2011 tarihli kararda işitme kaybı ile iş kazası arasında illiyetin bulunduğu, fonksiyonel bozukluk bırakmadan iyileşmiş olduğundan maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin iki aya kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Dava nitelikçe Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesinde diğer taleplerin yanı sıra iş kazası nedeniyle raporlu istirahatli olduğu giderek çalışamadığı günler nedeniyle uğradığı maddi zararın tazminini de istemiş olup bu talep geçici iş göremezlik döneminde yoksun kaldığı geliri de kapsar. Bu yönüyle davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 16-89 ve 5510 sayılı Yasanın 18. maddelerinde iş kazası veya meslek hastalığı dolayısıyla geçici iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verileceği, yatarak tedavi halinde günlük kazancın yarısı, ayakta tedavi ettirildiğinde günlük kazancın 2/3 oranında ödenek ödeneceği bildirilmiştir. Geçici iş göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelirde iş kazası sonucu oluşan maddi zarar kapsamındadır. Raporlu olunan dönemde çalışamayan sigortalının bu dönemde yoksun kaldığı ücreti kadar bir zararının oluşacağı ve bu zararın da maddi zarar içerisinde kabul edilmesi gerektiği açıktır. Sigortalının zararlandırıcı olay nedeni ile tedavisinin devam ettiği ve çalışamadığı sürelerde %100 iş gücü kaybına uğradığı kabul edilerek bilirkişi aracılığıyla maddi zarar tespit edilip SGK’ca ödenmesi gereken geçici iş göremezlik ödeneği düşüldükten sonra elde edilecek sonuca göre maddi zarar belirlenmelidir.
Zarar görenin tam olarak iyileşmesi, şifa bulması halinde geçici iş göremezlik söz konusudur. Bu süre bir tedavi devresini içine alır. İyileşme ve şifa bulma farklı kavramlardır. İyileşme hali her türlü tedavinin yapılmasına tıp tekniğinin bütün imkânlarının kullanılmasına rağmen arızalara tedavi yoluyla tesir etme olanağının kalmamış olması halidir. Bu hallerde arıza ve ıstıraplar ortadan kalkmamış olup yalnızca halinde bir düzelme söz konusudur. Geçici iş göremezlik zararının hesabında iyileşme tarihinin tespiti ayrı bir önem taşır. İyileşme tarihi aynı zamanda işe başlama tarihindir. Bu tarihi tedaviyi yapan doktor veya sağlık kurulu tespit etmiş olabilir. İtiraz halinde bilirkişi incelemesi yaptırılmalıdır. Olay tarihi ile iyileşme süreleri içinde iş göremezlik derece derece azalır.
Öte yandan ceza hukukundaki mutat işten kalma ile iyileşme ve şifa bulma da ayrı kavramlardır. Kişinin normal bedeni faaliyetlerini esas alarak belirlenen” mutat iştigalden kalmak” süreyi esas alır. Borçlar Hukukunda ise, esas olan mesleki işten kalmadır.
Somut olayda davacının iş kazası sonrasında meslekte kazanma güç kaybına uğramadığı tespit edildiğinden iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi zarar söz konusu değilse de iş kazası nedeniyle istirahatli olduğu giderek çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı geliri nedeniyle bir maddi zararı olduğu ortadadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmadan davacının geçici iş göremezlik dönemindeki zarar belirlenip Kurum tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneği belirlenen bu zarardan indirilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden taraflardan davalılara yükletilmesine 30/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.