YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/19183
KARAR NO : 2014/279
KARAR TARİHİ : 14.01.2014
MAHKEMESİ : Mardin 2. Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/06/2012
NUMARASI : 2011/908-2012/371
Davacı murisi, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitiyle sigortalılık başlangıç tarihinin 10/07/1950 olduğuna karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi …..tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Davacı; murisi E.. T..’ın 10.07.1950 – 01.08.1953 tarihleri arasında TCDD 66. Şube Şefliği’nde 506 sayılı Yasa kapsamında geçen çalışmalarının tespitini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; muris adına davalı işyerince düzenlenen işe giriş bildirgesi ve bildirilen çalışma bulunmadığı, ancak TCDD 66. Şube Şefliği tarafından düzenlenen hizmet cetveli başlıklı belgede; murisin 10.07.1950 – 01.08.1953 tarihleri arasında 470 gün çalışmasının bulunduğunun bildirildiği, ayrıca Ceylanpınar 66. Yol Bakım ve Onarım Bölge Müdürlüğü tarafından murisin, 01.03.1952 – 30.07.1952, 30.01.1953 – 28.02.1953 ve 01.03.1953 – 01.08.1953 tarihleri arasında çalıştığının bildirildiği ve bu aylara ait aylık prim bordrolarında murisin adının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda; TCDD 66. Şube Şefliği tarafından düzenlenen hizmet cetveli başlıklı belge ile Ceylanpınar 66. Yol Bakım ve Onarım Bölge Müdürlüğü tarafından bildirilen çalışmalar dikkate alınarak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 14/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.