Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/18968 E. 2013/5129 K. 19.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/18968
KARAR NO : 2013/5129
KARAR TARİHİ : 19.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava trafik kazası sonucu ölen …’ın yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı … Hurda San Tic Ltd Şti yönünden açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine, … mirasçıları, davalılar …, …, … ve … yönünden açılan maddi ve manevi tazminat davalarının reddine, davalı … aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulü ile, bilirkişi Av…. tarafından yapılan hesaplama sonucunda davacı eş … için 43.473,00 TL maddi zarar, çocuk … için 10.877,00 TL olmak üzere toplam 54.350,00 TL maddi zararın hesaplandığı, bu maddi zararın 40.000,00 TL’sinin davalı … adına kayıtlı … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasından karşılanmış olduğu anlaşılmakla bakiye 14.350,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 14/01/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil olunarak davacılara verilmesine, davalı … aleyhine manevi tazminat davasının kabulü ile davacı eş … için 15.000,00 TL, davacı çocuk … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/01/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil olunarak davacılara verilmesine, … plakalı araç üzerinde konulmuş olan tedbirin hüküm kesinleşinceye kadar devamına, karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden, anılan davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı,yargılama sırasında davanın İş Mahkemesi sıfatıyla görülmesine dair mahkemece alınmış herhangi bir karar bulunmadığı, buna rağmen bir takım duruşmaların İş Mahkemesi sıfatıyla yapılıp nihai kararın da İş Mahkemesi sıfatıyla verildiği, kararın İş Mahkemesi sıfatıyla verilmesine rağmen mahkeme tarafından yasa yolu ve süresi bakımından Asliye Hukuk Mahkemelerine özgü yasa yolu ve süresinin kararda gösterildiği anlaşılmıştır.
Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemelerce, yargılamanın her aşamasında resen ele alınması gereken bir husustur.
İş mahkemeleri, 5521 sayılı Yasa ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5521 sayılı Yasa’nın 1. maddesinde, işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş aktinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının iş mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür. Anılan maddede belirtildiği üzere, iş mahkemesinin görevli olması için şu iki unsurun birlikte gerçekleşmesi koşuldur: a)Uyuşmazlığın tarafları işçi ve işveren (ya da işveren vekili) olmalıdır. b)Uyuşmazlık, iş sözleşmesinden veya İş Kanunu’ndan kaynaklanmalıdır.
Somut olayda, … ile davalılar arasında hizmet sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı, olayda kusuru bulunan 3. kişilere karşı haksız fiilden kaynaklanan eyleme yönelik maddi ve manevi tazminat davası açmış olup, gerek 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ve gerekse İş Kanunu 1.maddeleri uyarınca uyuşmazlığın çözüm yerinin İş Mahkemeleri değil Genel Mahkemeler olduğu açıktır.
Dava konusu uyuşmazlıkda, taraflar arasında işci-işveren ilişkisinin olmadığı, uyuşmazlığın niteliğine göre, davaya bakmak görevi genel mahkemelere aittir. Bu durumda, Mahkemece, İş Mahkemesi Sıfatı ile işin esasına girilerek … şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın … şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde,kamu düzenine ilişkin bu husus re’sen nazara alınmalı ve davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine 19/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.