Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/18956 E. 2013/22202 K. 28.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/18956
KARAR NO : 2013/22202
KARAR TARİHİ : 28.11.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, yaşlılık aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptaliyle, ödenmeyen ve kurum tarafından yersiz ödeme olarak kendisinden tahsil edilen 5.020,00 TL’nin faiziyleriyle tahsillerine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
Dava, davacının yaşlılık aylığının 03/02/2010 tarihinden itibaren kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali, ödenmeyen aylıkların faiziyle tahsili ve kurum tarafından yersiz ödeme olarak kendisinden tahsil edilen 5.020,00 TL’nin faiziyle tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının yaşlılık aylığının 10.02.2010 tarihinden itibaren kesilmesine yönelik kurum işleminin iptaline, ödenmeyen aylıkların yasal faiziyle tahsilini, 335.00 TL sağlık yardımının, 2.210,00 TL primlerin ve aylıkların geri iadesi nedeniyle tahsil edilen 5.020,00 TL’nin gecikme faizleriyle iadesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının yurt dışında geçen hizmet sürelerini borçlanma talebinde bulunduğu, bu talebine göre 1544 günlük süreyi borçlandığı,davacının 26/11/2008 tarihli tahsis talebine göre 1544 gün yurt dışı borçlanması, 226 gün SSK çalışması ve 7270 gün Bağ Kur’lu çalışması, 600 gün askerlik borçlanması olmak üzere 01/06/2009 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlandığı, 15.05.2004 tarihinde başlayan vergi kaydının devam ettiği, Kurum tarafından davacının 15/05/2004 tarihindeki vergi devam etmesi nedeniyle aylığının durdurulduğunun, 1/6/2009-3/2/2010 tarihleri arasında ödenen 5.020,00 TL’nin davacı adına borç kaydedildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davacının yaşlılık aylığı almaya başladığı 01/12/2008 tarihinden sonra 5510 sayılı Yasa’nın 4/b (mülga 1479 sayılı Yasa) kapsamındaki çalışmalarının devam etmesi nedeniyle 3201 sayılı Yasa’nın 6. maddesinden yararlanarak bağlanan yaşlılık aylığının geri alınıp alınamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Yaşlılık aylığı yazılı istek tarihinde yürürlükte bulunan, 5754 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ile değişik 3201 sayılı Yasa’nın 6/B maddesine göre Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan Türkiye’de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. 31.5.2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primi hakkındaki hükümleri, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlar için uygulanmaz.
3201 sayılı Yasa’nın 6/B maddesi 5997 sayılı Kanun’un 15. maddesi ile değiştirilmiş olup Yasa’nın yürürlüğe girdiği 19.06.2010 tarihinden itibaren Türkiye’de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışılmasına ilişkin hükümleri uygulanır.
Somut olayda, 01/06/2009 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya başlayan davacının vergi kaydının devam etmesi ve 5510 sayılı Yasa’nın 4/b (mülga 1479 sayılı Yasa) kapsamındaki çalışmalarının devam ettiği ve böylece Türkiye’de çalışmaya devam ettiği anlaşılmakla 5754 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ile değişik 3201 sayılı Yasa’nın 6/B maddesine göre davacının vergi kaydının devam ettiği tarihinden itibaren yaşlılık aylığı alması mümkün değildir. 3201 sayılı Yasa’nın 6/B maddesi 5997 sayılı Kanun’un 15. maddesi ile değiştirilerek Yasa’nın yürürlüğe girdiği 19/06/2010 tarihinden itibaren Türkiye’de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışılmasına ilişkin hükümlerin uygulanacağı ifade edilmiş ise de bu kuralın Yasa’nın yürürlüğe girdiği tarihten önceki uyuşmazlıklara uygulanması mümkün değildir. Bunun yanında, Türkiye’de çalışmaya devam ettiği anlaşılan davacının, 5510 sayılı Yasa’nın 96. maddesine göre Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanarak tahsil ettiği yaşlılık aylığını geri ödemekle yükümlü olduğunu bilmesi gerektiğinden Borçlar Kanunun 63. maddesinden de yararlanamaz. Bu durum Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15/06/2012 tarih 2012/1-196 Esas 2012/396 Karar sayılı kararında da belirtilmektedir.
Bu nedenle Kurumun 1/06/2009-03/02/2010 tarihleri arasında ödenen 5.020,00 TL’yi geri istemesi yerinde olup davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.