Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/18413 E. 2012/18077 K. 30.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/18413
KARAR NO : 2012/18077
KARAR TARİHİ : 30.10.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVALILAR :

Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacılar vekilince duruşmasız, davalılardan … San Tic AŞ, … vekillerince de duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 435/2. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre davacının tüm,davalılardan … ve …nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Sigortalının, davalı işverenlerin işçisi olarak çalışırken 19.05.2008 tarihinde gerçekleşen iş kazasında ölümü nedeniyle hak sahibi eş için 93.952.91 TL maddi, 100.000 TL manevi; çocuklardan … için 19.689.40 TL maddi, 80.000 TL manevi; çocuklardan … için 16.062.01 TL maddi ve 80.000 TL manevi; anne babanın her biri için 40.000 TL manevi; kardeşlerin her biri için 15.000,00.- TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan dayanışmalı olarak tahsilini istemiş, davalılarca davanın reddi savunulmuştur.
Mahkemece davacı eş ve çocukların maddi tazminat taleplerinin önceki verilen karar kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüyle, davacı eş için 80.000’er TL, her bir davacı çocuk için 50.000 TL, anne ve babanın her biri için 15.000’er TL, kardeşlerin her biri için 6.000 ‘er TL manevi tazminatın kaza tarihinden tibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İş kazasında vefat eden sigortalı kusursuz bulunmuş ise de, B.K.’nun 47.maddesinde, Hakimin, olayın özelliklerini göz önünde bulundurarak zarar görene adalete uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar vereceği öngörülmüştür. Anılan maddedeki bedensel bütünlük kavramının fiziksel bütünlük yanında ruhsal bütünlüğü ve sağlığı da kapsadığı tartışmasızdır. Olayın özelliklerinin neler olduğu 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda açıklanmıştır. Bunlar her olayda değişebildiğinden Hakimin, kararında bu özellikleri, objektif ölçülere göre göstermesi gerekir.
Öte yandan manevi tazminatın tutarını belirleme görevi, Hakimin taktirine bırakılmış ise de, hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı ve duyulan üzüntüyü hafifletecek nitelikte olması gerekir. Hakimin bu konudaki taktir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, işçinin yaşı ve olay tarihi gibi durumları göz önünde tutması gerektiği söz götürmez.
Bu ilkeler gözetildiğinde davacılar yararına hükmedilen manevi tazminatlar BİR MİKTAR FAZLADIR.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 30/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.