YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/17737
KARAR NO : 2012/18814
KARAR TARİHİ : 06.11.2012
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 01/05/1997-02/01/2005 tarihleri arasında Esnaf … ve SSK.’lı çalışmaları dışında Tarım … sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde 01/05/1997-02/01/2005 tarihleri arasında 506 ve 1479 sayılı Yasalara tabi zorunlu sigortalı olduğu dönemler dışında Tarım … sigortalısı olduğunun tespitini istemiştir.
Mahkemece davanın istek gibi kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının Tarım … sigortalılığının 13/01/2011 tarihli geriye dönük tescil talebine istinaden, 01/05/1997 tarihinde başlatıldığı ve 22/05/1997 tarihinde başlayan Esnaf … sigortalılığı nedeniyle 21/05/1997 tarihinde terkin edildiği, davacının teslim ettiği ürün bedellerinden 1997 yılı Nisan ayında ve 1998 yılı Mayıs ayında prim kesinti yapıldığı, 01/01/1990 tarihinden itibaren ziraat odası kaydı, 31/10/1972 tarihinden itibaren kooperatif kaydı bulunduğu 22/05/1997-27/06/1997 ve 10/07/1997-18/05/1998 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa, 01/04/1999-01/06/2000 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalılığının bulunduğu anlaşılmaktadır .
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 Sayılı Yasada, 506 Sayılı Yasanın 79. maddesindeki gibi, geçmiş Tarım … hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Anılan yasanın 5. maddesinde, 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin, kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı belirtilmiştir. Yasanın 10. maddesindeki kayıtlar Kurum tarafından yapılacak olan tescil işlemleri için uygulama alanı bulmaktadır.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, …’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım … sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, bir- iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Prim kesintisinin bulunmadığı yıllarda, tarımsal faaliyetin saptanması bakımından, ürünlerin ne şekilde değerlendirdiğini ortaya koymak, davacının tarımsal faaliyete elverişli taşınmazlarının bulunup bulunmadığını araştırmak, tarımsal faaliyetin taşınmazların kiralanması suretiyle yürütüldüğü iddia ediliyor ise, bu konuda taşınmazların kimden, hangi yıllar için kiralandığı, hangi tarımsal ürünlerin üretimi için faaliyette bulunulduğu, kiralayan kişinin Tarım … sigortalılığının bulunup bulunmadığı, kiracının kiralama yoluyla tarımsal faaliyetini yürütmeye elverişli tarımsal alet edevatının bulunup bulunmadığı gibi ayrıntılı araştırma yapmak, gerektiğinde tarımsal faaliyetin yapıldığı iddia edilen dönemdeki muhtar ve azaların bilgilerine başvurmak, özetle, tarım faaliyetinin devam edip etmediğini hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde ortaya koymak ve sonucuna göre hüküm kurmak gerekir.
Dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşleri, Tarım … sigortalısının kısa süreli olarak 1479 ve 506 sayılı Yasalar’a tabi hizmetleri ile çalışmasının tarım faaliyetinin devamına engel olmayacağı ve dolayısıyla bu hizmetler dışında tarım faaliyetinin kanıtlanması durumunda sigortalığın devam ettiğinin kabulü gerekeceği yönündedir.
Somut olayda ise, davacı 01/04/1999 tarihinden itibaren 429 gün sürekli bir biçimde zorunlu sigortalı olarak 506 sayılı Yasa kapsamında çalışmış ve primleri ödenmiştir. Başka bir anlatımla, çalışması kısa süreli çalışma niteliğinde değildir. 2926 sayılı yasanın 6/b maddesi hükmüne göre, “diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren sigortalılıkları sona erer.”Davacının 01/04/1999 tarihinden itibaren kesintisiz biçimde SSK’na tabi çalışmaları bulunduğundan bu tarihten sonra zorunlu SSK sigortalılığını izleyen dönemde yeniden tescil talebinde bulunmadığına, düzenli şekilde prim ödemediğine ve davalı Kurumca tevkifat yolu ile prim kesintisi yapılmadığına göre, 01/06/2000-03/01/2005 tarihleri arasındaki dönem için Tarım … sigortalılığının tespitine karar verilmesi isabetsizdir.
Mahkemenin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.