YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/17472
KARAR NO : 2014/606
KARAR TARİHİ : 16.01.2014
MAHKEMESİ : İskenderun 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 15/03/2012
NUMARASI : 2010/472-2012/302
Davacı, zamanaşımına uğrayan prim borcu nedeni ile Kuruma ödenen prim borçlarına uygulanan faizin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ….. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Davacı, talep edilen prim borcunun zamanaşımına uğradığını iddia ile İhtirazi kayıtla 17/11/2009 tarihinde davalıya ödediği 14.530,32.- TL nin 17/11/2009 tarihinden itibaren prim borçlarına uygulanan faiz oranıyla birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı SGK tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, SGK müfettişinin 16/11/1998 tarih ve 29 sayılı raporuyla, davacının iş yerinde çalıştırılan bir kısım işçilerinin, 1994/1 ila 1997/12. ayları arasında sigorta priminin ödenmediği gerekçesiyle prim borcunun bulunduğu tespit edilerek, SGK’nun 24/05/1999 tarih ve 30142 sayılı yazısıyla prim tahakkuk edilmiştir. Bu talep üzerine davalı kurumca davalıya tebligat çıkarılarak ek prim belgesi verilerek prim borçlarının yatırılması istenmiş bu tebligat davacıya 01/06/1999 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı 02/06/1999 tarihinde bu yazıya karşı, SGK komisyonu nezdinde itiraz etmiş, itiraz reddedilince, 14.9.2001 tarihinde, SGK Müfettiş raporuna dayanan prim ve gecikme zammının iptali için iskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/35 Esas sayılı dosyasında dava açmış, açılan dava 19.10.2004 tarihinde reddedilerek ve bu karar da Yargıtay 10.Hukuk Dairesi tarafından onanarak, 22.03.2005 tarihinde kesinleşmiş; SGK, 27.10.2009 tarihinde düzenlediği ödeme emrini davacıya tebliğ etmiştir.
Borçlar Kanununun 135/2. maddesi, borcun bir hüküm ile tespit edilmesi halinde on yıllık zamanaşımının uygulanacağını; İcra ve İflas Kanunun 39/1. maddesi de ilama dayanan takibin, son işlem üzerinden on yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağını, 6183 sayılı Yasa’nın 103/7.maddesi de “ihtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararı verilmesi halinde” zamanaşımının kesileceğini öngörmüştür. 2012/674-7211 İçtihatları Birleştirme BGK.nun 11.04.1940 tarih ve 1939/15 esas, 1940/70 karar sayılı kararına göre; hüküm tarihi ile, hükmün tebliği tarihi arasında 10 yıl geçmişse dava zaman aşımına uğrar. Temyize konu alacak davasına ilişkin karar, 19.10.2004 tarihinde verilmiş, Yargıtay 10.Hukuk Dairesi tarafından onanarak, 22.03.2005 tarihinde kesinleşmiştir. Hüküm tarihi ile ödeme emrinin tebliğ tarihi arasında 10 yıllık zaman aşımının dolmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.