Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/16386 E. 2012/18984 K. 07.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/16386
KARAR NO : 2012/18984
KARAR TARİHİ : 07.11.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, ödeme emirlerinin iptaliyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere ve temyiz nedenlerine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın feragat nedeniyle reddine ve davalı Kurum yararına % 10 oranında haksız itiraz tazminatına hükmedilmiştir.
6111 sayılı Yasa’nın 14.maddesinin 2.fıkrası gereğince ” Bu madde ile 12 nci ve 13 üncü madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların, bu maddelerde belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.”
Feragatin 6111 sayılı Yasa’nın 14. maddesi uyarınca yasal zorunluluktan kaynaklandığı hallerde, anılan yasa hükmü ile dava açan Kurum borçlularının haklı olup olmadıkları yönünde bir karar almalarının yasa ile engellendiği, dolayısıyla bu zorunluluk karşısında davadan feragat eden Kurum borçlusunun haksız itiraz tazminatı ile sorumlu tutulmaması gerektiği açıktır.
Somut olayda, davacının 6111 sayılı Yasa’dan yararlanmak amacıyla yasal zorunluluk gereği feragat ettiği kabul edilerek davalı Kurum yararına tazminata hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (2.) bendinin silinerek hükümden çıkartılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 07/11/2012 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.