YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14404
KARAR NO : 2012/19111
KARAR TARİHİ : 08.11.2012
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 07/07/2001-11/05/2007 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 07.07.2001-11.05.2007 tarihleri arasında kesintisiz geçen sigortalı çalışmalarının Kuruma eksik bildirilmesi nedeniyle Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının davalı işverene ait işyerindeplasiyer olarak 02.08.2004-11.04.2007 tarihleri arasında geçen sigortalı çalışmalarının SGK’na tam olarak bildirildiği, mahkemenin tanık beyanlarını tutarlı bulmayarak davanın reddine karar verdiği anlaşılmaktadır. Davacının 2001 yılından itibaren bu işyerinde çalıştığını beyan eden davacı tanıkları, davacı ile beraber bu işyerinde çalıştıklarını beyan etmişler ise de, birlikte çalıştıklarını belgeleyen kayıtlar celbedilmemiş, davacının bu işyerinde 2004 yılından itibaren çalıştığını beyan eden davalı tanıkları ise halen bu işyerinde çalışan ve davalı tarafın gösterdiği tanıklar olup, tarafsız olamayabilecekleri de açıktır. Öte yandan davalı işveren şirketten İngiltere Konsolosluğuna hitaben yazılan tarihsiz yazıda, davacının; 07.07.2001 tarihinden itibaren şirkette görev yaptığı, 20.06.2011 tarihli imza incelemesi ile ilgili raporda; İngiltere Konsolosluğuna hitaben düzenlenmiş belgeye atılı imzanın …’nin mukayese edilen imzalarıyla uygunluk gösterdiğinin belirtildiği, dosyadaki belgelere göre anılan şahsın şirket müdürü olduğu da ortadadır.
Yapılacak iş; yukarıdaki hususlar da dikkate alınarak, davalı tanığı …’ın hizmet cetveli incelendiğinde bu tanığın davalı işverene ait işyerinden 2001 yılından itibaren bildirilmiş hizmetleri bulunduğuna, işyeri ihtilaflı dönemde faal ve 506 sayılı Yasa kapamında olduğuna göre, davacının tesbitini istediği sürelere ilişkin işverence SGK’na verilmiş dönem bordrolarını celbetmek, dönem bordrolarında kayıtlı tanıklar re’sen saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve Muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tesbit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 08/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.