Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/14293 E. 2013/20466 K. 12.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14293
KARAR NO : 2013/20466
KARAR TARİHİ : 12.11.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 03.01.2002 – 31.05.2003 tarihleri arasında davalı kulüpte kaleci antrenörü olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının davalı … işyerinde 03.01.2002 – 31.05.2003 tarihleri arasında hizmet akdiyle çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı Kulüp ile davacı arasında 03.10.2002 tarihinde imzalanan ve 03.10.2002 – 31.05.2003 tarihleri arasında geçerli olan sözleşme olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık; davada hak düşürücü sürenin gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
Çalıştırılanlar, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 3. maddesinde belirtilen istisnalardan olmamak kaydıyla, 2. maddede öngörülen koşulların varlığı halinde kendiliğinden sigortalı sayılırlar.
Sigortalılar ile bunların işverenleri hakkında sigorta hak ve yükümlerinin sigortalının işe alındığı tarihten başlayacağına ilişkin norm, sigortalının kayıt altına alınabilmesi ile sonuç doğurur.
Bildirimsiz geçen çalışmaların tespitine ilişkin dava koşulları 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 79/10. maddesinde tanımlanmıştır. Bunlar; 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılma, yönetmelikte tespit edilen belgelerinin Kuruma verilmemiş ya da çalışmaların Kurumca saptanamamış olması ile anılan davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmış olması şeklinde sıralanabilir.
Sigortalı, bildirimsiz kalan çalışmalarının tespitini hak düşürücü sürenin işlemeye başladığı, hizmetin geçtiği yılın sonundan itibaren beş yıl (20.06.1987 tarihinde on yıla çıkarılmıştı. Ancak 01.06.1994 tarihinde tekrar beş yıla indirildi.) içerisinde isteyebilir. Hak düşürücü süre, bildirimsiz kalan çalışmalar yönünden öngörülmüştür.
İşverenin, sigortalılara ilişkin hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanunun 79/1. maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde, işverence Kuruma verilecek belgeler; işe giriş bildirgesi, aylık sigorta primleri bildirgesi, dönem bordrosu vd. şeklinde sıralanmıştır. Bu belgelerden birisinin dahi Kuruma verilmiş olması veya Kurumca, fiilen ya da kayden sigortalı çalışma olgusunun tespiti halinde hak düşürücü süreden söz edilemeyecektir.
Somut olayda; davalı … işyerinden, davacı adına yönetmelikle tespit edilen belgelerden herhangi birisinin dosya içerisinde olmadığı anlaşılmıştır.
O halde … şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
Yapılacak iş; davalı Kuruma yazı yazılarak; … işyerinden, davacı adına yönetmelikle tespit edilen belgelerden verilip verilmediğini sormak, verilmiş ise şimdiki gibi, aksi halde çalışmanın sona erdiği 31.05.2003 tarihinden, 26.02.2010 dava tarihine kadar 5 yıldan fazla zamanaşımı süresi geçtiğinden davanın reddine karar vermekten ibarettir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan …’ne iadesine, 12.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.