Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/13704 E. 2013/19407 K. 04.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/13704
KARAR NO : 2013/19407
KARAR TARİHİ : 04.11.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, 26/01/2009 tarihinden itibaren malulen emekli olması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R

Dava; davacının maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 05.10.1993-31.12.1993 tarihleri arasında 85 gün SSK sigortalılığının olduğu, 18.02.2005 tarihinden itibaren devam eden Tarım … sigortalılığının bulunduğu, prim borcunun olup olmadığının belli olmadığı, 2738 gün Esnaf … sigortalılığının bulunduğu ancak hangi tarihler arasında sigortalı olduğunun ve aylık tahsisi talebinde bulunduğu tarih itibariyle prim borcunun bulunup bulunmadığının belli olmadığı, davacının maluliyet aylığı tahsis talebinin, çalışma gücünün %60’ını kaybetmiş ise de, maluliyetinin sigortalı oluş tarihinden önce başladığı gerekçesi ile reddedildiği, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun 28.04.2010 tarihli raporunun da aynı yönde olduğu, Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’nun 23.02.2012 tarihli raporunda ise davacının; kronik psikoz hastası olduğu ve %100 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağına, maluliyet başlangıç tarihinin de Kütahya Devlet Hastanesi’nin 18.12.2008 tarihli raporu olduğunun tespit edildiği, mahkemece Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu raporu arasında maluliyetin başlangıç tarihi konusundaki çelişki giderilmeden ve davacının sigortalı olduğu sürelerin ve maluliyet tahsis talep tarihi itibariyle prim borcu olup olmadığının araştırılmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulu’nca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumu’nu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu’na giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Somut olayda; davacının maluliyet başlangıç tarihi konusundaki çelişki Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’dan alınacak rapor ile giderilmeden, davacının maluliyet aylığı koşullarını taşıyıp taşımadığı değerlendirilmeden hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş; Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan davacının maluliyet oranı ve maluliyetinin başlangıç tarihi hakkında rapor almak, davacının maluliyet aylığı koşullarını taşıyıp taşımadığını, taşıyor ise hangi Yasa kapsamındaki sigortalılığından davacıya yaşlılık aylığı bağlanacağını değerlendirdikten sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile … şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.