YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/12225
KARAR NO : 2013/18352
KARAR TARİHİ : 10.10.2013
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVALILAR :
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 02.10.2000-28.03.2006 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının hizmet tespiti talebinin kabulü ile, 02.10.2000-28.03.2006 tarihleri arasında sürekli ve kesintisiz davalı işyerinde davacının çalıştığının tespitine, kuruma bildirilen sürelere ilaveten bildirilmesi gereken 446 günün de bu süreye eklenmesine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 02/10/2000-28/03/2006 tarihleri arasında 1550 gün 1002389 sicil numaralı davalı şirkete ait işyerinden bildiriminin yapıldığı, dönem bordrolarının bulunmadığı, 2001 Mart-Nisan-Mayıs, 2004 Ocak-Şubat-Mart-Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül-Ekim-Kasım-Aralık, 2005 Şubat-Haziran aylarına ait imzalı ücret bordrolarının sunulduğu, 2004/1-5-6-7-8-9-10-11-12, 2005/1-2-3-4-5. aylara ait eksik gün bildirim formlarının bulunduğu, tanık beyanlarının alındığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca, mahkemenin gerekçeli kararında; imza incelemesi yapıldığının ve bilirkişinin verdiği raporda da davalı tarafın sunduğu belgelerdeki bu imzaların sahte olduğunun rapor edildiğinin ve … Bakanlığı tarafından hazırlanan rapor bulunduğunun bildirilmiş olmasına rağmen dosya içerisinde bu bilgi ve belgelerin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Gerçekten, davacının, işyerindeki bir kısım çalışmaları aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. İmzalı bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde otuz günün altında geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise, eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Davalı işveren tarafından 2001-Mart-Nisan-Mayıs,2004Ocak-Şubat-Mart-Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül-Ekim-Kasım-Aralık, 2005 Şubat-Haziran ayları ücret bordroları ibraz edilmiştir. Bu bordroların hepsinin imzalı olduğu görülmüştür. Davalı tarafından imzalı ücret bordrosu ibraz edilen, ancak davacı tarafından aksi yazılı delil sunulamayan bu aylardaki bildirilmeyen süreler yönünden ret kararı vermek gerekmektedir.
Yapılacak iş, mahkemenin gerekçeli kararında belirtilen ve dosyada bulunmayan imza incelemesine yönelik bilirkişi raporunu ve … Bakanlığı raporunu getirtmek, dava konusu yapılan çalışma döneminin tamamında, imzalı ücret bordrosu olan dönemlerde imzalı ücret bordrosu kadar, imzalı ücret bordrosu olmayan veya olup da itiraz edilen imzaların davacıya ait olmadığı anlaşılan dönemlerde dava konusu edilen döneme ait dönem bordrolarını getirtip davalı işyerinin kanun kapsamına alındığı tarihi araştırmak, dönem bordrolarında ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, …, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle davalı işyerine komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını alıp çalışmanın niteliğini ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra davacının çalışmasının sürekli çalışma olduğu anlaşılırsa sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.