Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/11430 E. 2013/17130 K. 26.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11430
KARAR NO : 2013/17130
KARAR TARİHİ : 26.09.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, 1996-2008 yılları arasında Tarım … sigortalısı olduğunun ve yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 01/08/1995- 18/12/2009 tarihleri arasında tarım … sigortalısı olduğunun tespiti ile 2926 sayılı Yasa gereği emekliliğe hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile taleple bağlı kalınarak davacının 01/07/1997-18/12/2009 tarihleri arasında kesintisiz tarım … sigortalısı olduğunun tespitine, koşullar oluşmadığından yaşlılık aylığı talebinin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, …’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım … sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arz ettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 01/09/1997-29/09/2003 tarihleri arasında ve 23/12/2005 tarihinden itibaren Tarım … sigortalısı olduğu, TTA tarafından 10/06/1997-27/07/1999-2000-2001-2002-2003-2004-2005-2006-2007-14/04/2008-27/04/2009 tarihlerinde davacının teslim ettiği ürünlerden prim tevkifatının yapıldığı, davacı vekili tarafından Emlak Bankası … Şubesine ilk prim kesintisinin 21/07/1995 tarihinde yapıldığını gösteren dekontun dosyaya sunulduğu, dekontta 1995 Haziran ayı prim kesintileri yazdığı, prim kesintisinin davacıya ait olduğunu gösterir bir ibare bulunmadığı, davacının 30/09/2003-22/12/2005 tarihleri arasında esnaf … sigortalılığının bulunduğu, davacının 600 günlük askerlik süresini borçlanarak bedelini ödediği, Kuruma yaptığı herhangi bir tahsis başvurusunun bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece davacının TTA’dan bildirilen ilk prim kesintisi olan 10/06/1997 tarihine göre 01/07/1997 tarihinden itibaren sigortalı olduğunun kabul edilmesi doğru ise de Kurum tarafından Tarım … sigortalısı olarak kabul edilen 01/09/1997-29/09/2003 ve 23/12/2005-18/12/2009 tarihleri arasındaki ve Esnaf … sigortalısı olarak kabul edilen 30/09/2003-22/12/2005 tarihleri arasındaki dönem yönünden sigortalılığına karar verilmesinde davacının hukuki yararı bulunmamaktadır.
Ayrıca, davacı vekili tarafından Emlak Bankası … Şubesine ilk prim kesintisinin 21/07/1995 tarihinde yapıldığını gösteren dekontun dosyaya sunulması ve dekontta 1995 Haziran ayı prim kesintileri yazdığının anlaşılması karşısında her ne kadar prim kesintisinin davacıya ait olduğunu gösterir bir ibare bulunmasa da bu durumun araştırılması ve bahsedilen tarihte davacı adına prim kesintisi yapılıp yapılmadığının veya davacının belirtilen tarihte ürün teslimi yapıp yapmadığının araştırılması gerekmektedir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılardan …’ne iadesine, 26/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.