Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2011/9575 E. 2011/9412 K. 02.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9575
KARAR NO : 2011/9412
KARAR TARİHİ : 02.11.2011

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.3.1999-31.10.1999 ve 1.3.2000-31.10.2000 tarihleri arasında Kuruma eksik bildirilen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili ile davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacının temyizine gelince;
Dava, davacının 1.3.1999-31.10.1999 ve 1.3.2000-31.10.2000 tarihleri arasında geçen ve Kuruma eksik bildirilen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemenin, davanın kısmen kabulü ile davacının 15.7.1999-30.11.1999 tarihleri arasında 77 gün ve 17.6.2000-1.10.2000 tarihleri arasında 105 gün olmak üzere 182 gün sigortalı çalışması bulunduğunun tespiti ile fazla istemin reddine dair 28.3.2003 tarihli kararının Dairemizin 3.7.2003 tarihli kararı ile bozulması üzerine yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Gerçekten, davacının, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez.
Dairemizin, giderek Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 1.2.1954 doğumlu ve kalıpçı ustası olan davacının, 28 üyesi bulunan davalı kooperatife ait 40 dairelik bina inşaatında 15.7.1999-30.11.1999 tarihleri arasında geçen 77 günlük ve 17.6.2000-1.10.2000 tarihleri arasında geçen 105 günlük sigortalı çalışmasının Kuruma bildirildiği, davacının 15.7.1999 ve 17.6.2000 tarihlerinde çalışmaya başladığını gösteren sigortalı işe giriş bildirgelerinin Kurumu verildiği, davalı işyerinin 1.12.1997 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, bordro tanıkları … ve Şükrü Kendirci’nin davacıyı tanımadıkları, bordro tanığı …’nin adresi tespit edilemediğinden dinlenemediği, davalı kooperatifin 2.Başkanı olduğunu belirten tanık …’ın davacının 2000 yılının Mart-Ekim ayları arasında, davacı tanıkları … ve…’ün ise davacının 1999 ve 2000 yıllarının Mart-Ekim ayları arasında çalıştığını ifade ettikleri, İnşaat Mühendisleri Odası … İl Temsilciliğinin yazısına göre … ilinde inşaat mevsiminin 1 Nisan – 15 Aralık tarihleri arasında olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının sigortalı işe giriş bildirgelerindeki imzaların kendisine ait olmadığını belirtmesine karşın bildirgelerde yer alan imzaların davacıya ait olup olmadığı yönünde inceleme yapılmadığı, imzalı ücret belgelerinin işyerinden getirtilmediği gibi davacıya ücretini ne şekilde aldığının da sorulmadığı, kooperatif kayıtlarında davacıya ücret ödemesi yapılıp yapılmadığının araştırılmadığı, inşaat ruhsatının, inşaata başlama ve bitirme tutanaklarının ve … denetim tutanaklarının ilgili Belediye Başkanlığından getirtilmediği ve bu belgelerde imzası olan ve davacıyı tanıması muhtemel görevlilerin dinlenmediği, bordro tanığı olarak dinlenen ve davacıyı tanımadıklarını söyleyen kişilerin yaptığı işlerin davacıdan farklı olması nedeniyle aynı dönemde çalışmama ihtimalleri bulunmasına rağmen komşu işyeri tanıklarının dinlenmediği, bordrolarda ismi yazılı 3 kişi ile 40 dairelik bina inşaatının bitirilmesi uzak bir ihtimal olduğu halde inşaat işinin müteahhite verilip verilmediğinin araştırılmadığı, dava konusu tarihler arasında davacının kesintisiz çalışması bulunup bulunmadığının yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmeden davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak …, davalı işyerinden davacının işyeri özlük dosyasını getirtmek, adresi tespit edilemediği için dinlenemeyen bordro tanığı …’nin adresini yeniden ve daha kapsamlı bir biçimde araştırarak tanığın adresi tespit edildiği takdirde dinlemek, davacının 15.7.1999 ve 17.6.2000 tarihlerinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını gösteren sigortalı işe giriş bildirgelerinde yar alan imzalar üzerinde uzman bilirkişilere imza incelemesi yaptırarak imzaların davacıya ait olup olmadığını belirlemek, davacıdan ücretini ne şekilde aldığını sormak, işyerinden imzalı ücret belgelerini getirtmek, inşaat ruhsatı, inşaata başlama ve bitirme tutanakları ile … denetim tutanaklarını ilgili Belediye Başkanlığından getirterek gerek görüldüğü takdirde bu belgelerde imzası olan ve davacıyı tanıması muhtemel görevlileri dinlemek, kooperatif defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırarak
inşaat işinin müteahhite ihale edilip edilmediğini ve davacıya kooperatiften ücret ödemesi yapılıp yapılmadığını araştırmak, Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurmak, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip davacının 1.3.1999-31.10.1999 ve 1.3.2000-31.10.2000 tarihleri arasında hangi işveren yanında ve ne kadar süreyle çalıştığını tespit ederek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,
02.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.