Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2011/9533 E. 2011/9719 K. 14.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9533
KARAR NO : 2011/9719
KARAR TARİHİ : 14.11.2011

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, ilk kesinti tarihini takip eden aybaşından itibaren tarım … sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının ilk prim kesintisinden itibaren tarım … sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan mülga 2926 sayılı Yasa hükümlerine göre, bu yasa da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş Tarım … hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından Tarım … sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kuruma kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurumca resen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek …’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için Kuruma başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. …’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı resen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği resen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, Tarım Satış Kooperatifler Kanununa göre kurulan … Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Somut olayda, davacının sadece 27.01.2011 tarihinden itibaren Ziraat Odası kaydının olduğu sattığı ürün bedelinden ilk ve tek prim kesintisinin 20.5.1997 tarihinde yapılıp başkaca kesinti yada kaydının olmadığı 27.01.2011 tarihinden itibaren Kuruma tescil edildiği görülmektedir.
Mahkemece kesintinin bulunduğu, 01.06.1997-31.12.1997 tarihleri arası verilen tespit kararı yerinde ise de 01.01.1998-26.01.2011 tarihleri arasında kalan sürede, yukarıda açıklandığı şekilde tesciline esas kesintisi bulunmadığından bu sürelerin reddi gerekirken, salt zabıta araştırmasına dayalı olarak kabul edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün birinci ve ikinci fıkrası tamamen silinerek, yerine; “davanın kısmen kabulü ile davacının 01.06.1997-31.12.1997 tarihleri arasında kalan sürelerde tarım … sigortalısı olduğunun tespitine, fazla istemin reddine” ve kısmen kabul nedeni ile hükme 7. fıkra eklenerek “yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.100.00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ” yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 14.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.