Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2011/7702 E. 2011/6466 K. 19.07.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7702
KARAR NO : 2011/6466
KARAR TARİHİ : 19.07.2011

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, malullük sigortası yardımlarından yararlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 05.10.2005 tarihinden itibaren malulen emekli olmaya hak kazandığının tesbiti ve aynı tarihten itibaren davacı tarafından ödenen ve bundan sonra ödenecek olan primlerin faizi ile birlikte davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, istemin kabulü ile, davacının % 100 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiğinden malul sayılmasına, davacının maluliyet başlangıcının 27.01.2003 tarihi olduğunun tespitine, davacının 05.10.2005 tarihinden itibaren malulen emekli olmayı hak kazandığının tespiti ile bu tarih itibariyle emekli aylıkları ile diğer sosyal haklarının faizi ile birlikte kurumca davacıya ödenmesine ve ayrıca 05.10.2005 tarihinden itibaren davacı tarafından kuruma ödenen primlerin davalıdan faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Kurumun 05.02.2009 tarihli yazısına göre,… Sağlık İşleri Daire Başkanlığının 27.02.2007 tarihli kararında,davacının sağlık raporlarının incelenmesi sonnucunda davacının raporunda belirtilen hastalık veya arızanın sigortalı oluş tarihinden önce de maluliyetini gerektirecek düzeyde mevcut olduğu tebit edildiğinden maluliyetinin reddedildiğine karar verildiği,davacının 29.09.2005 maluliyet talep tarihinde Tarım …’a girişi 01.03.2000 iken davacının 30.06.2008 tarihli dilekçesi ve ekindeki kesinti makbuzlarına göre davacının tescil tarihinin Kurumun ilgili genelgesi gereği 01.04.1995 olarak değiştirildiği,, ATK 3. İhtisas Kurulu’nun 25.08.2010 tarihli kararına göre,davacının (E) cetveline göre % 100 oranında meslekte kazanma gücünten kaybetmiş sayılacağı, başlangıç tarihinin kişinin sürekli olarak diyaliz tedavisine başlandığı, 27.01.2003 tarihi olduğuna karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre, “Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Somut olayda, SSYSK’ndan rapor alınması gerekirken ATK 3.İhtisas Kurulundan rapor alınmış ise de artık geriye doğru işlem yapılamayacağından mahkemece hükme esas alınan ATK raporunda davacının Tarım … sigortalısı olarak tescil edildiği ve sigorta kapsamına girdiği 01.03.2000 tarihi itibariyle çalışma gücünü 2/3 oranında kaybetmiş durumda olup olmadığı konusunda bir inceleme yapılmadığından bu rapora istinaden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş;davacının askerlik görevini yapıp yapmadığını,yapmamışsa askerliğe elverişli olup olmadığını ve varsa buna ilişkin sağlık kurulu raporlarını ilgili askerlik şubesinden getirtmek, davacının tedavi gördüğü tüm sağlık Kuruluşlarından tedavi dosyaları ve eklerini getirtmek sigortalının çalışma gücü kaybı oranını, sigorta kapsamına giriş tarihi olan 01.03.2000 tarihinde çalışma gücünü 2/3 oranında kaybetmiş durumda olup olmadığı ve hangi tarihten itibaren 2/3 oranında maluliyete girdiğini tesbit etmek için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor almak ve sonucuna göre karar vermektir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 19.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.