YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6271
KARAR NO : 2012/24307
KARAR TARİHİ : 24.12.2012
MAHKEMESİ :… Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitiyle, malullük aylığı almaya hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava; davacının davalı işyerinde 04.11.1992 – 18.12.1992 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında çalıştığının ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacının 04.11.1992 – 18.12.1992 tarihleri arasında 45 gün süre ile 506 Sayılı Yasa’ya tabi olarak davalı … Orman İşletme Müdürlüğü’nde çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına davalı işyerince düzenlenen 04.11.1992 tarihli işe giriş bildirgesi bulunduğu, davalı işyerinin 2003 yılında kapandığı ve arşiv kayıtlarına ulaşılamadığından bahisle dönem bordrolarının gönderilmediği anlaşılmaktadır.
Davanın 5510 sayılı Yasa’nın 4/I-a bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu, geçiş hükümlerini içeren aynı Yasa’nın Geçici 7. maddesi hükmünde “bu Kanun’un yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunlar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanun’un geçici 20. maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler” hükmü gözetildiğinde, eldeki somut uyuşmazlığın dayandığı mevzuat hükümleri 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesidir.
506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tespit davasının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında, resmi belge veya yazılI delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olur. Ne varki bu tür kanıtlar salt bu nedene dayanarak istemin reddine neden olmaz; aksi durumun ispatı olanaklıdır. Somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordro tanıkları ve komşu işyerinin kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri bir kamu kuruluşuna aittir. Kamu kuruluşlarında, çalışanların kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıldır. Bunun dışında davacının, kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenle bildirim dışı kaldığı gereğince ve yeterince araştırma konusu yapılmamıştır.
Davacının, anılan çalışmalarının, gerçekten olup olmadığını davalı kamu kuruluşu kayıt ve ücret bordrolarından, puantaj kayıtlarından saptamak, bu tür belgelerde noksanlık varsa, bunun nedenini araştırmak, giderek işveren kuruluşun davacı ile ilgili yetkili şef, amir, müdür gibi yetkili kişilerini dinleyerek bir sonuca ulaşmak gerekirken, yetersiz tanık beyanına dayanarak sonuca gidilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Orman İşletme Müdürlüğü’ne iadesine, 24/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.