YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6237
KARAR NO : 2011/5168
KARAR TARİHİ : 06.06.2011
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı,1.3.1986 tarihinden itibaren tarım … sigortalısı olduğunun tesbitine,… kayıtlarında sehven yanlış yazılan bilgilerin nüfus kaydına uygun şekilde düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinden bir isabetsizlik bulunmasına göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı akrabası olan …’un kimlik bilgilerine göre yapılan tarım … tescil kaydının kendisine ait olduğunun ve 01.03.1986 tarihinden itibaren tarım … sigortalısı olduğunun tespitini talep etmiştir.
Mahkemece Dairemizin bozma kararına uyularak yapılan araştırma sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davaya konu 7749 936 616 sicil no ile 01.03.1986 tarihi itibariyle tescil edilen sigortalı “… oğlu 01.02.1952 doğumlu …”olup davacı ise “… oğlu 11.11.1949 doğumlu …’tur. Tescil edilen …’un 10.08.1985 tarihinde öldüğünün davalı Kurumca farkedilmesi üzerine köy kütük defteri esas alınarak yapılan resen tescil işlemi iptal edilmiştir. Giriş bildirgesinin tetkikinden bildirgenin … Köyü Muhtarlığınca tasdik edildiği, Kurum kayıtlarına 25.02.1986 tarihi itibariyle girdiği, bildirgede sigortalı imzasının bulunmadığı, davalı Kurumca tescil işlemi yapıldıktan sonra …’a iadeli-taahhütlü gönderilen yazı ile sigortalılığın 01.03.1986 tarihinde başladığı duyurularak ödemesi gereken prim miktarının bildirildiği posta alındı belgesindeki “imzanın” davacıya ait olmadığının davacı tarafından kabul edildiği ve bu sigorta nosuna hiç prim ödenmediği anlaşılmaktadır. Davalı Kurum köy kütük defterinde ölümler işlenmediği için ölü …’un tescil edildiğini, ölüm olayının anlaşılması üzerine tescilin iptal edildiğini bildirmiştir. Davacı köyde kendisine “…” denmediğini “…” olarak bilindiğini bu nedenle tescli işleminin “…” ismi ile yapıldığını ileri sürmüş ise de gerek doğum tarihi gerekse baba adı ölü …’un kimlik bilgileri ile uyuşmakta olup 01.03.1986 yılında tescil edilen bir sigortalının davanın açıldığı 14.07.2008 tarihine kadar hiç prim ödememiş olması da hayatın olağan akışına aykırı olup tescil edilen sigortalının ölü … olduğu ortadadır.
Ancak …-… oğlu 1949 doğumlu … adına sattığı ürün bedelinden 23.07.1998 tarihinde prim kesintisi yapılmış TMO Şefaatli Ajans Amirliği üreticinin adının “…” olduğu halde hata ile “…” yazıldığını bildirdiğinden ve diğer kimlik bilgileri davacıya ait olduğunda bu prim kesintisinin davacıya aidiyeti kabul edilmeli ve tarım … sigortalılığı kesintiyi takip eden aybaşı olan 01.08.1998 tarihinden başlatılmalıdır. Davacının kooperatif kaydı yoktur. Ziraat Odası kaydı prim kesintisinden çok sonra 01.01.2001 tarihinde başlamış, 26.12.2003-30.04.2008 tarihleri arasında DGD almıştır. Bu durumda yapılacak iş; Davacıya varsa ürün satışı yaptığı kişi, kurum ve kuruluşları açıklattırmak, bunlardan ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmış ise belgelerini getirtmek çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. Prim kesintisi yok ise 01.08.1998-31.12.1998 tarihleri arasında sigortalı olduğunun tespitine fazla talebin reddine karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.