YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6110
KARAR NO : 2011/5120
KARAR TARİHİ : 02.06.2011
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden, davacı …’ın ise iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere , verilen kararın bozma kararına uygun olmasına, temyiz edenin sıfatına ve temyiz nedenlerine göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, davacıların murisi …’ın geçirmiş olduğu iş kazası sonucu ölümü nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi ile davacı …’ın aynı iş kazasında yaralanması nedeniyle ayrıca manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ;davacı …’ nin maddi zararı olan 79.017.00 TL’ nin, davacı …’ in maddi zararı olan 7.985,92 TL’ nın, davacı … in maddi zararı olan 3.831.40 TL, davacılar … için 10.000,00 TL, … için 5.000,00 TL, … için 5.000,00 TL, … için 7.000,00TL ,… için 2.500,00 TL ,… için 2.500,00 TL ile …, …, …, …, …, …, …, … ve …’ ın her biri için 2.000,00 ‘er TL den 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı TEDAŞ’ ın %70 davalı … Ltd Şti’nin %30 kusur oranlarına göre davalılardan tahsil edilerek davacılara verilmesine ,karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Mahkemece 27.05.2010 tarihli bozma kararından önce verilen kararda davacı … için 70.985.62 TL , davacı … için 1.096.68 TL maddi tazminatın ödenmesine karar verildiği, bu kararın davacılar tarafından temyiz edilmediği, sadece davalılar temyizi üzerine Dairemizce inceleme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık; davacı … ve … tarafından itiraza uğramayan, temyiz edilmeyen maddi tazminat miktarlarının , farklı nedenlere dayalı bozma kararı sonrasında yeniden yapılan hesaplamada artırılmasının, davalıların usuli kazanılmış hakkını ihlal edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (9.5.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (4.2.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Uyuşmazlığın çözümü, “usuli kazanılmış hak” kavramının açıklanmasını ve açıklanan olgular karşısında somut olay ve taraflar yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin irdelenmesini gerekli kılmaktadır.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2. maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, bir çok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmaktadır:
Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı (9.5.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla oluşan usuli kazanılmış hak hukukça değer taşımayacaktır.
Benzer şekilde; uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesi’nce iptaline karar verilirse, usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir (HGK.nun 21.01.2004 gün, 2004/10-44 E, 19 K.).
Bu sayılanların dışında ayrıca; görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemez (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü-6. Baskı, cilt 5, 2001).
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.
Somut olayda, davacı … için 08.12.2009 tarihli kararda hüküm altına alınan 70.985.62 TL maddi tazminatın bozmadan sonra verilen 14.12.2010 tarihli kararda 79.017.00 TL ’na çıkarılması ve davacı … için hüküm altına alınan 1.096.68 TL’nın 3.832.40 TL’na çıkarılması davalılar lehine oluşan usuli kazanılmış hakkın ihlali olup verilen karar bu yönüyle hatalıdır.
Öte yandan, hüküm altına alınan maddi tazminat miktarlarına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilerek, birden fazla birleşen ve ek davanın olduğu dosyada faizin hangi dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği tereddüde yer bırakmayacak şekilde açık,şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümünün silinerek yerine,
“1-Davanın kısmen kabulü ile, davacı …’ nin maddi zararı olan 70.985.62 TL’ nın 10.000.00 TL’ sının 23.05.2003 tarihinden itibaren kalan kısmının 11.12.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davacı …’ in maddi zararı olan 7.985,92 TL’ nın 7.000.00 TL’nın 23.05.2003 tarihinden itibaren kalan kısmının 11.12.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte , davacı …’ in maddi zararı olan 1.096.68 TL’ nın 23.05.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davacılar … için 10.000,00 TL, … için 5.000,00 TL, … için 5.000,00 TL, … için 7.000,00 TL , … için 2.500,00 TL ,… için 2.500,00 TL ile …, …, …, …, …, …, …, … ve …’ ın her biri için 2.000,00 ‘er TL den 50.000,00 TL manevi tazminatın 23.05.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı TEDAŞ’ ın %70 davalı … Ltd Şti’nin %30 kusur oranlarına göre davalılardan tahsil edilerek davacılara verilmesine
2-Davacılar tarafından peşin yatırılan 2.287.30 TL harcın istem halinde davacılara iadesine,
3-Alınması gereken 7.726.06 TL nispi harcın davalı Tedaş’ın %70,davalı … Ltd.Şti.nin %30 kusur oranlarına göre davalılardan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan takdiren 11.504.09 TL avukatlık ücretinin davalı Tedaş’ın %70,davalı … Ltd.Şti.nin %30 kusur oranlarına göre davalılardan tahsil edilerek davacılara verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden ilgililerine yükletilmesine, 02.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.