Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2011/5577 E. 2011/6275 K. 12.07.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5577
KARAR NO : 2011/6275
KARAR TARİHİ : 12.07.2011

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, Esnaf sigortalılığının iptal edilemeyeceğinin tespiti ile 1.8.2009 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere ve bozma kararına uygun karar verilmesine göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 20.04.1982-13.05.1994 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında … sigortalısı olduğunun tespiti ile 01.02.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 2010/179 Esas sayılı dava dosyası yönünden primleri uzun zaman kullanılan 20.04.1982-13.05.1994 tarihleri arasındaki sürede davacının 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılığının geçerli olduğunun tespitine, 01/08/2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması talebinin reddine, birleşen 2011/96 Esas sayılı dava dosyası yönünden ise yaşlılık aylığı şartları oluştuğundan 01/02/2011 tarihinden geçerli olmak üzere 1479 Sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davalı Kurumdan alınarak davacıya ödenmesine, davalı Kurumun dava tarihinden sonraki işlemi nedeniyle davanın kısmen reddine karar verilmesi karşısında davacı aleyhine avukatlık ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nunun 164/1.maddesine göre avukatlık ücreti, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade etmektedir. Kanun’un 169.maddesine göre yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz.
Somut olayda, davacının 29.12.2006-19.6.2008 tarihleri arasındaki 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılığının Kurumun 26.11.2010 günlü kararı ile iptal edilmesi nedeniyle birleşen 2011/96 Esas sayılı dava dosyasında davacının 01.02.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istenmiş, Mahkemece bu tarih itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmiş, 01.08.2008 tarihi itibariyle yaşlılık aylık talebi reddolunmuştur. Eldeki davada Kurumun 26.11.2010 günlü işleminin iptali istenmediği gibi bu işlemin hukuka aykırı olduğuna dair kesinleşen mahkeme kararı da bulunmamaktadır. Bu durumda, Kurumun iptal kararının hukuka aykırı olduğu söylenemeyeceğine göre davanın kısmen reddi nedeniyle Kurum yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı avukatlık ücreti yönünden düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasına (3.) bendinin hükümden çıkartılarak yerine “Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davalı Kurumdan alınarak davacıya ödenmesine, davanın kısmen reddine karar verilmesi nedeniyle 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı Kuruma ödenmesine” rakam ve sözcüklerinin eklenmesine ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 12.7.2011 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.