Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2011/5099 E. 2012/24502 K. 25.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5099
KARAR NO : 2012/24502
KARAR TARİHİ : 25.12.2012

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
DAVALILAR :1-Sosyal Güvenlik Kurumu Vek. Av. …

Davacı, davalılardan … verene ait … yerinde geçirdiği kazanın … kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı … İnş. Turz. Madencilik Ltd. Şirketinin tüm temyiz itirazlarının reddine,
2-Davalı SGK’nın temyizine gelince; dava, davacının murisi … …’nın 13.07.2004 tarihinde …’nın Kazan şehrinde maruz kaldığı ve ölümüne yol açan olayın … kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa’nın 11.maddesinde … kazasının tanımı yapılmış, devamı maddelerinde sağlanan yardımlar ve işverenin yükümü düzenlenmiştir. Bir olayın … kazası sayılması gerektiğinin tespitine ilişkin davanın nihayetinde 506 ve 5510 sayılı Yasa gereğince hak sahiplerine … kazası sigorta kolundan gelir bağlanması sonucu doğabileceği gibi, diğer yandan bir sosyal sigorta olayının … kazası sayılıp sayılmaması işverenin dahi hak alanını ilgilendirir. Zira işveren kusurlu ve olay da … kazası ise, Kurum bağladığı gelirin peşin değerini işverenden isteyebilecektir.
Bunun yanı sıra kamu hukuku alanına giren sosyal güvenlik hukukunun hizmet akdiyle çalışanlar yönünden başlıca kaynağını oluşturan 506 sayılı Yasa, Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren bir sosyal güvenlik sözleşmesi veya topluluk sigortası bulunmadığı takdirde kural olarak Türk Milli sınırları içerisinde ve Türkiye’de tescilli işyerleri ve işverenler ile yasa kapsamındaki işçiler için uygulanabilir. Başka bir anlatımla, 506 sayılı Yasa’nın uygulama alanı devletin hükümranlık sahası ile sınırlı olup, ülke sınırları dışında uygulanamaz. 506 sayılı Yasa’nın ülke dışında meydana gelen sigorta olaylarında uygulanabilmesi işçinin önceden sigortalısı olduğu işveren tarafından geçici bir görev ile yurtdışındaki işyerine götürülmesi veya Sosyal Sigortalar Kurumu’na yükümlülükler getiren sosyal güvenlik sözleşmesi veya kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortaları bulunması halinde mümkün olabilir.
Topluluk sigortası 506 sayılı Yasa’nın 86.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; Kurum, 2 nci ve 3 üncü maddelere göre sigortalı durumunda bulunmıyanların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca onanacak genel şartlarla (… kazalariyle meslek hastalıkları), (Hastalık), (Analık), (Malullük, yaşlılık ve Ölüm) sigortalarından birine, birkaçına veya hepsine toplu olarak tabi tutulmaları için, işverenlerle veya dernek, birlik, sendika ve başka teşekküllerle sözleşmeler yapabilir.(Ek fıkra: 29/07/2003 – 4958 S.K./40. md.) Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi, bu Kanunun 78 inci maddesine göre belirlenen prime esas kazanç alt ve üst sınırı arasında olmak şartıyla kendilerinin belirleyeceği miktarın % 30’udur.Ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödenmeyen primler için bu tarihten başlanarak 80 inci madde hükmüne göre gecikme zammı uygulanır.(Ek fıkra: 29/07/2003 – 4958 S.K./40. md.) Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmayan ülkelerde … üstlenen işverenlerin yurt dışındaki … yerlerinde çalışmak üzere giden Türk işçilerine istekleri halinde 85 inci madde hükümleri uygulanır.Anılan Yasa’nın 7.maddesinde ise, İşveren tarafından geçici görevle yabancı ülkelere gönderilen sigortalıların bu kanunda yazılı hak ve yükümlerinin bu görevi yaptıkları sürece de devam edeceği belirtilmiştir.
Somut olayda, davacının murisinin davalı işverene ait …’da bulunan işyerinde çalışırken maruz kaldığı olay nedeniyle vefat ettiği, davalı işveren ile Kurum arasında 28.07.2003 tarihinde malullük, yaşlılık ve ölüm kollarında topluluk sözleşmesinin yapıldığı, ancak … kazaları ve meslek hastalıkları sigorta koluna tabi topluluk sigortasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacının murisinin davalı şirket tarafından geçici görevle …’ya gönderildiğine dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığı gibi, olayın geçtiği … ile Türkiye arasında Sosyal Sigortalar Kurumu’nu yükümlülükler altına sokan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi de mevcut değildir. Davalı işveren ile Kurum arasında kısa vadeli sigorta kollarını da kapsayan topluluk sigortası bulunmadığından olay, davalı Kurum yönünden 506 sayılı Yasa’nın 11.maddesi uyarınca bir … kazası olmayıp Kurum hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeden dava konusu olayın Sosyal Sigortalar Kurumu yönünden de … kazası sayılması sonucunu doğuracak biçimde yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ; Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden …’ye yükletilmesine,
25/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
GC