Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2011/4827 E. 2012/14004 K. 10.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4827
KARAR NO : 2012/14004
KARAR TARİHİ : 10.09.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, iş kazası sonucu %39 maluliyete uğrayan davacının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkeme ,ilamında davacının maddi tazminat alacağının SGK dan bağlanan gelirle karşılanmış olması nedeniyle reddine , manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 75.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde karar vermiştir.
Hükme dayanak alınan 07.12.2010 günlü kusur raporunda; olayda davalı işveren …nin %30 ,kazazede davacının %30 oranında kusurlu oldukları ,meydana gelen olayda %40 kötü tesadüf ve kaçınılmazlık faktörününde etkili olduğunun, davaya konu iş kazasının çelik telin rulo yapılarak toplanması işinde uygun ve yeterli güvenlik önlemlerinin alınmaması ,uygun kişisel koruyucu gözlük kullanılmaması ,dikkatli ve tedbirli çalışılmaması ve çalışan işçilere ortaya çıkacak riskler konusunda yeterli eğitimler verilmemesi ,bu tedbirlerin yanısıra kötü tesadüf olarak çırpan ve sıçrayan çelik telin kazazedenin gözüne isabet etmesi şeklinde meydana geldiği belirtilmiştir.
Kaçınılmazlık, hukuksal ve teknik anlamda, fennen önlenmesi mümkün bulunmayan başka bir anlatımla, işverence mevzuatın öngördüğü tüm önlemlerin alınmış olduğu koşullarda dahi önlenmesi mümkün bulunmayan durum ve sonuçları ifade eder.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işverenin, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 77.maddesinin açık buyruğudur.
Somut olayda çelik telin rulo yapılarak toplanması işinde uygun ve yeterli güvenlik önlemleri alınmış ,uygun kişisel koruyucu gözlük kullanılmış ,dikkatli ve tedbirli çalışılmış ve kazazede işçiye ortaya çıkacak riskler konusunda yeterli eğitimler verilmiş olsaydı davaya konu iş kazası meydana gelmeyecek ve kazazede işçi de %39 oranında malul kalmayacaktı.
Bu açıklamalar ışığında meydana gelen iş kazasında kaçınılmazlık faktörünün yeri yoktur.
Oysa, hükme dayanak alınan bilirkişi heyeti raporunda; bilirkişiler, İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle, işverenin uygun araç ve koşulları oluşturmadığı da dikkate alınarak, işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinin ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptamadıkları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kusur raporunun, İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez.
Mahkemece yapılacak iş; işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman farklı bilirkişilere konuyu yeniden yukarıda açıklandığı biçimde inceletmek, verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmek, belirlenecek kusur oranını tazminat hesabında dikkate almak ve sonuca göre karar vermekten ibarettir.
SONUÇ: Hükmün sair temyiz itirazları incelenmeksizin yukarıda açıklanan nedenlerle taraflar yararına BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 10/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.