YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4688
KARAR NO : 2012/22943
KARAR TARİHİ : 11.12.2012
MAHKEMESİ :… Mahkemesi
Davacı murisi, Kuruma ödediği primlerden kendisine düşen kısmın veraset ilamındaki hissesine göre şimdilik 100,00 TL ile cenaze yardımının ölüm tarihinden itibaren toptan ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı, murisi annesinin … sigortalısı olarak ödemiş olduğu primlerin toptan ödeme şeklinde iadesi ile cenaze yardımının ödenmesini istemiştir.
Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacı …’ın 1980 doğumlu olduğu, murisi annesinin 06.03.2008 tarihinde öldüğü, sigortalının 14.07.1993-13.06.2001 tarihleri arasında isteğe bağlı … sigortalısı, 13.06.2001-31.12.2007 tarihleri arasında ise zorunlu … sigortalısı olduğu, davacının 07.07.2009 tarihinde Kuruma müracaatla Yasa gereği hak sahibi olarak sigortalı annesinden yetim aylığı bağlanacak herhangi bir kimse olmadığından ödenen primlerin toptan ödeme şeklinde geri verilmesini istediği, Kurumun durumu ölüm toptan ödemesi almaya uygun bulunmadığından davacının talebini reddettiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davacının sigortalı murisinin ödediği primleri hak sahibi olarak toptan ödeme şeklinde geri alıp alamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağı açıkça 1479 sayılı Yasa’nın 44, 45.maddeleri ile 5510 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ve 5510 sayılı Kanunun Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 67.maddesinde düzenlenmiştir.
1479 sayılı Yasa’nın 44.maddesinde; “ölen sigortalının hak sahibi kimselerinden hiç biri bu kanuna göre ölüm sigortasından aylık bağlanmasına hak kazanamadıkları takdirde sigortalının ödediği primler hak sahiplerine toptan ödeme şeklinde geri verilir” hükmü düzenlenmiş olup 5510 sayılı Yasa’da da benzer bir düzenleme 36.maddede getirilmiştir. Buna göre; “ 4.maddenin (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk defa aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması durumunda ölüm tarihi esas alınmak sureti ile 31.maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan tutar, 34.madde hükümleri dikkate alınarak hak sahiplerine toptan ödeme şeklinde verilir…”.
1479 sayılı Yasa’nın 45.maddesinde ise ölen sigortalının hangi yakınlarının tahsis yapılmasına hak kazanacağı ve bu kimselere hangi oran ve koşullarla aylık bağlanacağı veya toptan ödeme yapılacağı düzenlenmiştir. Bu maddenin (c) bendine göre, ölen sigortalının 42.maddeye göre saptanacak aylığının veya 44.maddeye göre belirlenecek toptan ödeme tutarının; “on sekiz yaşını, orta öğrenim yapması halinde yirmi yaşını, yüksek öğretim yapması halinde 25 yaşını doldurmayan ve (18 yaşını doldurmayanlar hariç) bu Kanun ile diğer Sosyal Güvenlik Kanunları kapsamında çalışmayan, bu Kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malul olan çocuklarla, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve bu Kanun ile diğer Sosyal Güvenlik Kanunları kapsamında çalışmayan, bu Kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının her birine %25” oranında aylık bağlanır veya toptan çdem yapılır.
5510 sayılı Yasa’nın 34.maddesinde de “ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığı altında kimlerin hangi oranda ölüm aylığı alacağı düzenlenmiş olup, sigortalının çocukları hakkında 34.maddenin (b) bendinde; “ bu Kanun’un 5.maddesinin 1.fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeni ile gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan; 1)18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların veya, 2) Kurum Sağlık Kurulu raporu ile çalışma gücünü en az %60 oranında yitirip malul olduğu anlaşılanların veya 3)yaşları ne olursa olursun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızların her birine %25 i” oranında aylık bağlanacağı öngörülmüştür.
12.05.2010 tarihli, 27579 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca çıkarılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin hak sahiplerinim ölüm aylığından yararlanma şartlarını düzenleyen 60.maddesine göre; “ölüm aylığı, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen durumda iken ölen sigortalının, a) Ölüm tarihinde sigortalı ile yasal evlilik bağı bulunan eşine,
b) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentlerine tabi olarak … kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortasına göre çalışmaları hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan;
1) 18 yaşını, ortaöğrenim görmesi hâlinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi hâlinde 25 yaşını doldurmayan erkek çocuklarına,
2) Evli olup olmadığına bakılmaksızın, Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az %60 oranında yitirdiği tespit edilen çocuklarına,
3) Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kız çocuklarına,
c) Aylıkta hak sahibi eş ve çocuklardan;
1)Artan hissenin bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babasına,
2)Artan hisseye bakılmaksızın, bu bendin bir numaralı alt bendindeki şartları taşıyan ve 65 yaşın üstünde olan ana ve babasına,
Kanunun 34 üncü maddesindeki esaslar dâhilinde ölüm aylığı bağlanır.”
1479 ve 5510 sayılı Yasada ve yönetmelikte “hak sahibi” sıfatı bakımından genel bir tanım verilmiş, ayrıca her iki yasada da sigortalının ölüm halinde salt toptan ödeme yapılacak hak sahiplerinin kimler olduğu ayrıca belirtilmemiştir. Bu sebeple sigortalının ödediği primlerin toptan ödeme şeklinde geri verilmesi halinde hak sahibi olanlar, sigortalının ölümü halinde ölüm aylığı bağlanmasına hak kazanan kimselerle aynı olmalıdır.
Somut olayda davacı, murisin oğlu olduğu ve 1980 doğumlu olup dava tarihinde 29 yaşını doldurmuştur. Yasa ve yönetmelik hükümlerine göre davacıya bağlanacak ölüm aylığı için aranan yaş şartını fazlasıyla doldurduğu gibi, tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere Kurum Sağlık Kurulu raporu ile %60 oranında çalışma gücünü yitirip malul olduğuna dair delil de bulunmamaktadır. Davacının, ölüm aylığı bağlatmaya hakkı olmadığı gibi toptan ödeme ile sigortalı murisinin ödediği primleri geri alma hakkı da bulunmamaktadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11/12/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.