YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2915
KARAR NO : 2012/16777
KARAR TARİHİ : 08.10.2012
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVALILAR :1-… vek.Av….
:2- … vek.Av….
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 4.10.2004-16.12.2004 tarihleri arasında davalılara ait işyerlerinde çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile 4.10.2004- 6.10.2004 arası 72 gün davalı işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davalı işyerinin 5.2.2007 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, uyuşmazlık dönemine ait bordrolarının bulunmaması nedeniyle getirtilmediği, davacının … kaydının 5.2.2007 tarihinden başladığı ve davalı işyerine ait başka sicilli işyerlerinde çalışmalarının bulunduğu anlaşılmaktadır
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda dinlenen tanıklardan … …’in bordro tanığı olduğu, diğer tanıkların bordro tanığı olup olmadıklarının döneme ait bordrolar bulunmadığından tespit edilemediği, dosya içinde bulunan davacıya ait hizmet cetvelinin incelenmesinde … sicil nolu davalı işyeri ile aynı adı taşıyan … Tur. Ve … San.Tic.Ltd.Şti isimli işyerinde 16.12.2002-5.2.2007 tarihleri arasında çalışmasının bulunduğu ve davacının hizmet tesbiti istediği sürenin bu işyerindeki işe giriş bildirgesi ile son bulduğu, yine … sicil nolu … Tur. Ve … San.Tic.Ltd.Şti isimli davalı işyerinde 5.2.2007-11.1.2008 tarihleri arasında çalışmasının bulunduğu, yargılama aşamasında bu iki şirketin aynı işyeri olup olmadığı konusunda araştırma yapılmadığı ve iki şirket arasında organik bağ olup olmadığının tespit edilmediği, özellikle davacının tespit talep ettiği sürenin sonu itibariyle davalı işyeri ile aynı adı taşıyan ancak kurum sicil numaraları farklı olan işyerinde işe girişini esas alması karşısında … sicil nolu işyerinin kayıtlarının getirtilmesi, faal olup olmadığının kurumdan sorulması eğer faal ise bordro tanıklarının bu davada bordro tanığı olabilecekleri gözönüne alınması ve bu tür davaların kamu düzenini ilgilendirdiği, resen araştırma yapılmasının gerekeceği göz ardı edilerek sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, öncelikle … sicil nolu davalı işyeri ile aynı adı taşıyan … Tur. ve … San.Tic.Ltd.Şti isimli işyerinin faal olup olmadığının kurumdan sorulması ve evraklarının getirtilerek iki şirket arasında varsa organik bağın tespit edilmesi, şirketin faal olması durumunda buradaki bordro tanıklarının bu davada da tanık olarak dinlenebileceği göz önüne alınarak uyuşmazlık konusu dönem bordro tanıklarının isimlerinin belirlenmesi ve resen seçilecek tanıkların beyanlarına başvurması bordro tanıklarının beyanlarının yetersiz olması durumunda davanın kamu düzenini ilgilendirdiği de dikkate alınarak araştırma genişletilip bu dönemlerde çalışması bulunan komşu işyeri işverenleri ve bu işverenler tarafından çalışmaları Kuruma bildirilen kimseler ile benzer işi yapan işyerlerinin kayıtlara geçmiş çalışanları zabıta ve kurum kayıtları marifetiyle belirlenip beyanlarına başvurulmalı, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle çıkacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 08.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.