YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2514
KARAR NO : 2011/5266
KARAR TARİHİ : 07.06.2011
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, meslek hastalığı sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü kaybeden davacı sigortalının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma kararına uyularak maddi tazminat istemiyle ilgili dava hakkında daha önce karar verilip kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 10.500.00 TL manevi tazminatın 11.9.2007 tarrihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre, “Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir.
Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malûllük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden SSK Zonguldak Uzun Mehmet Meslek Hastalıkları Hastanesinin 11.9.2007 tarihli Sağlık Kurulu raporunda davacının sürekli iş göremezlik oranının % 13,2 olarak belirlendiği, Yüksek Sağlık Kurulunca 21.1.2009 tarihinde bu oranın azalma kaydıyla % 0 olduğuna karar verildiği, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesince düzenlenen 21.5.2010 tarihli raporda ise davacının % 13,2 oranında sürekli iş göremez duruma geldiğine karar verildiği görülmektedir. Somut olay da Yüksek Sağlık Kurulunca tanzim edilen raporla Adli Tıp Kurumu raporu arasında çelişki bulunmaktadır. Uygulamada Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmaktadır. Yargıtay içtihatları Birleştirme Kurulunun 28.6.1976 gün ve 1976-4-6 sayılı Kararı’da bu yöndedir.
Yukarıda belirtilen yöntem uyarınca Adli Tıp Genel Kurulu’ndan davacının sürekli iş göremezlik oranı konusunda rapor alınarak çelişki giderildikten sonra sonuca gitmek gerekirken mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu açıklanan doğrultuda araştırma yapılmaksızın sonuca gidilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 07.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.