Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2011/1540 E. 2012/19847 K. 13.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1540
KARAR NO : 2012/19847
KARAR TARİHİ : 13.11.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, Kurum tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava; itirazın iptali ile takibin devamına, takibe konu alacağın % 40’ından az olmamak üzere inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 14.7.1991 tarihinden beri yetim aylığı alan davacının aylığının 2003 yılı Şubat ayında, davacının tarım … sigortalısı olduğu gerekçesi ile kesildiği; davacının kesilen aylığının yeniden bağlanması, sağlık karnesinin iadesi, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödenmeyen aylıklardan 500,00 TL tutarındaki kısmın yasal faizi ile birlikte tahsili için davalı Kurum aleyhine İzmir 2.İş Mahkemesine 13.7.2004 tarihinde dava açtığı, Mahkemece 23.10.2007 tarih, 2004/675 E., 2007/580 K.sayılı kararla; davalı Kurumun davacıyı tarım … sigortalısı olarak tescil işleminin iptaline ve 1.10.1991 tarihinden itibaren ölüm sigortasından bağlanan aylıkların ödenmesine devam edilmesine ve taleple bağlı kalınarak 28.2.2003 tarihinden itibaren ödenmeyen 500,00 TL tutarındaki ölüm aylıklarının hak ediş tarihlerinden itibaren ödenmesine karar verildiği, kararın Dairemizce 25.11.2008 tarihinde onandığı, davacı vekilinin 20.1.2009 tarihinde, davalı Kurum aleyhine İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/1464 sayılı icra dosyasında; 500,00 TL asıl alacak, 329,82 TL işlemiş faiz ile ilgili olarak ilamlı takip yaptığı, takip giderleri ile birlikte toplam 1.565,32. TL’ nin İzmir 2.İcra Müdürlüğünün söz konusu dosyasına 4.2.2009 tarihinde ödenerek dosyanın infaz edildiği, davacının 20.1.2009 tarihinde 7.157,00 TL asıl alacak, 1.773,56 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.930,56 TL alacak için ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin 28.1.2009 tarihinde davalı Kuruma tebliğ edildiği, davalı vekilinin 3.2.2009 tarihinde itiraz ettiği, bu nedenle 3.2.2009 tarihinde takibin durduğu; 28.4.2009 tarihinde Kurum tarafından davacıya 1.3.2003 tarihinden geçerli olmak üzere, ölüm sigortasından aylık bağlanarak 1.3.2003 – 28.4.2009 tarihleri arasında tahakkuk ettirilen 6.146,01 TL ve 2009/Nisan ayı maaşı olan 143,64 TL.nin ödendiği, 1.3.2003 – 28.4.2009 tarihleri arasında hak etmiş olduğu yaşlılık aylıklarına tahakkuk ettirilen 2.461,49 TL faizden, Kurumca İzmir 2.İcra Müdürlüğünün 2009/1464 sayılı dosyasına ödenen 500,00 TL asıl alacak ve 329,82 TL işlemiş faizi olmak üzere, toplam 829,82 TL’nin tenzilinden sonra (2461,49 – 829,82) 1.631,68 TL yasal faiz alacağının 28.6.2009 tarihinde ödendiği görülmüştür.
5510 sayılı Kanunun 88 maddesinin 18. fıkrasında “Kurumun 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen prim ve diğer alacakları amme alacağı niteliğinde olup, imtiyazlı alacaktır. Kurumun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen aleyhe neticelenmesi halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı tazminat ve cezalar Kurum hakkında uygulanmaz. ” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda; davacının bir kısım aylıklarının ve faizlerinin dava devam ederken ödenmesi nedeniyle davanın kısmen konusuz kalması karşısında yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Aynı şekilde 5510 sayılı Kanunun 88/18. maddesine aykırı olarak Kurum aleyhine icra-inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru değildir.
Yapılacak iş; dava devam ederken davacıya ödenen miktar yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, kalan miktar yönünden de itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermekten ibarettir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.