YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/13880
KARAR NO : 2012/6342
KARAR TARİHİ : 17.04.2012
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş vekilincede duruşmalı temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 435/2. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
Zararlarlandırıcı olaya maruz kalan davacılar murisi olay günü baraj inşaatı işyerinde, güvenlik elemanı olarak çalışırken,balık tuttuğu sırada suda boğulma sonucunda oluşan iş kazasında ölmüştür.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu iş Kanunu’nun 77. maddesinin açık buyruğudur.
Hükme esas alınan 25.03.2011 tarihli bilirkişi raporunda davalı işverenin %40, Davacılar murisi Aydın Demirel’in %60 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Gerçekten, hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda bilirkişiler İş Kanunun 77. maddesinin öngördüğü koşullar göz önünde tutularak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle işverenin tüzüğü ilgili maddelerini incelemek suretiyle , işverenin işyerinde olması gerekli önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti biçiminde saptamadıkları olayda kazalı işçinin alışkanlık haline getirdiği balık tutma eylemini yöntemince engellemeyen işverenin kusurunun bulunduğu kabul edilmekle birlikte bu oranın mahkemece alınan ancak itibar edilmeyen 12.11.2010 tarihli 2. kusur raporunda belirlenen oran kadar olması gerektiği anlaşılmaktadır. Bu halde esas alınan bu kusur raporunun, İş Kanununun 77. maddesinin öngördüğü koşulları içerdiği giderek hükme dayanak nitelikte olduğu söylenemez.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın ve özellikle inandırıcı güç ve nitelikke olmayan 77. maddenin öngördüğü koşuları içermeyen kusur raporunu hükme dayanak almak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece yapılacak iş; Dosyaya ekli, 12.10.2010 tarihli kusur raporundaki oranlara göre maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden karar vermekten ibarettir.
Kabule göre de;
1- Maddi tazminatın reddi, davacıya ödenen gelirlerin peşin sermaye değerlerinde yargılama sırasında meydana gelen artışlardan kaynaklandığından, reddedilen maddi tazminat miktarı için davalı yararına avukatlık ücreti takdir edilmemesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi ,
2- kabul ve red edilen manevi tazminat miktarları üzerinden her davacı için ayrı ayrı avukatlık ücreti hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hükmolunan manevi tazminatların toplamı üzerinden karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
O halde, Tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 17.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.