Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2011/13828 E. 2012/23155 K. 13.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/13828
KARAR NO : 2012/23155
KARAR TARİHİ : 13.12.2012

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Davacı, ödenmeyen tedavi giderlerinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, dava dışı Kurum sigortalısı …’in tedavisinde kullanılan medikal malzeme bedelinin davacı şirket tarafından temin edilerek sigortalıya verildiğini malzeme bedelinin ödenmesi için yapılan başvurunun Kurum tarafından reddedildiğini belirterek tıbbi malzemenin değeri olan 2.835.00 TL ni tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık görevli mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olup kıyas veya yorum yolu ile genişletilmesi ya da değiştirilmesi mümkün değildir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağını oluşturan 5521 sayılı Yasa’nın 1. maddesinde, işçiyle … veren veya işveren vekili arasında … aktinden veya … Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının … mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür. Anılan maddede belirtildiği üzere, … mahkemesinin görevli olması için şu iki unsurun birlikte gerçekleşmesi koşuldur: a)Uyuşmazlığın tarafları işçi ve işveren (ya da işveren vekili) olmalıdır. b)Uyuşmazlık, … sözleşmesinden veya … Kanunu’ndan kaynaklanmalıdır.
Somut olayda, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığı gibi uyuşmazlık … sözleşmesinden veya … Kanunu’ndan da kaynaklanmamaktadır. Kural olarak, alacağın temliki ve rücu hakkına dayanılarak açılan alacak davaları hukuk mahkemelerinde görülür. Davanın Sulh Hukuk ya da Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girip girmediği ise alacak miktarına göre belli edilir. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın … akdinden veya … Kanunu’ndan doğmadığı giderek davada, yukarıda sözü geçen Yasa’nın 1. maddenin öngördüğü koşulların oluşmadığı açık-seçiktir. Öte yandan, kullanılan malzemenin Kurum sigortalısının tedavisinde kullanılmış olmasının görevli mahkemenin belirlenmesi için yeterli olmayıp, 5521 sayılı Yasa’nın 1. maddesinin ön gördüğü koşulların ayrıca olayda gerçekleşmesi gerektiği de söz götürmez.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın davaya bakmaya genel hükümlere göre genel mahkeme görevli olduğundan dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.