Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2011/13697 E. 2013/16208 K. 19.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/13697
KARAR NO : 2013/16208
KARAR TARİHİ : 19.09.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, Kurumca tahakkuk ettirilerek tebliğ edilen prim ve gecikme zammından sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2) Dava, asgari işçilik incelemesi sonucu Kurumca tahakkuk ettirilerek davacıya tebliğ edilen prim ve gecikme zammından davacının sorumlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı prim ve gecikme zammını 14.01.2009 tarihinde ihtirazi kayıtla ödemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
506 sayılı Kanun’un 79.maddesinin 13.fıkrasına ve 5510 sayılı Kanun’un 85.maddesinin 3.fıkrasına göre sigorta müfettişi tarafından, Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgari işçilik tutarı üzerinden Kurumca resen tahakkuk ettirilen sigorta primleri bu Kanunun 80 inci maddesi de nazara alınarak işverene tebliğ olunur. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde, işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.
Kanunda öngörülen süre hakdüşürücü niteliktedir.
Somut olayda, Kurumun prim ve gecikme zammına ilişkin 17.03.2008 tarih ve 40735 sayılı yazının davacıya tebliğine dair dosyada belge bulunmadığı, itiraz veya komisyon kararı olup olmadığı ve var ise tebliğ edilip edilmediğinin Kurumdan sorulmadığı, davanın 01.05.2008 tarihinde açıldığı, ihtirazi kayıtla ödemenin 14.01.2009 tarihinde yapıldığı, mahkemece davanın hakdüşürücü süre içinde açılıp açılmadığının yeterince araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammının davacıya tebliğ edilip edilmediğini, tebliğ edilmiş ise davacının süresinde itirazı ve buna dair komisyon kararı olup olmadığını Kurumdan sormak, eldeki davanın yukarıda yer alan hukuki açıklamalar ışığında hakdüşürücü sürede açılıp açılmadığını belirlemek, davanın dinlenebilir olduğu sonucuna varılır ise yöntemince araştırma ve inceleme yaparak ve özellikle yöntemince bilirkişi kurulu oluşturularak davanın esası hakkında bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, yukarıda yer alan hukuki açıklamalar ışığında davanın hakdüşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı yönünde yeterli bir inceleme ve araştırma yapılmadan işin esasına girilerek … biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun 36.maddesine göre davalı Kurum harçtan muaf olduğu halde davacının peşin yatırdığı başvuru harcının yargılama giderlerine dahil edilerek davalı Kurumdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesi de doğru değildir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.