YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1290
KARAR NO : 2012/17530
KARAR TARİHİ : 16.10.2012
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVALILAR :
Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde 01/08/1989-22/09/2005 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı …’ın tüm, diğer davalılar … ve …’ın ile davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 1.8.1989 – 22.9.2005 tarihleri arasında davalı işverenlere ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, askere gitmeden önceki çalışmanın zamanaşımına uğradığı belirtilerek davanın kısmen kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları,tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 15.3.1978 doğumlu olan davacının … … olduğu, 23.8.1998 – 23.2.2000 tarih aralığında … görevini yaptığı, 21.2.1992 – 30.9.1995 tarih aralığında Kahramanmaraş … Müdürlüğünde öğrenci olduğu, davacı adına 16.4.2002 tarihinde 2618 sicil numaralı işyerinden, 23.6.2005 tarihinde de 1010465 sicil numaralı işyerinden işe giriş bildirgesinin verildiği, davacının 16.4.2002 – 12.3.2005 tarih aralığındaki çalışmalarının 2618 sicil numaralı işyerinden, 23.6.2005 – 3.10.2005 tarih aralığındaki çalışmalarının da 1010465 sicil numaralı işyerinden bildirildiği, 2618 sicil no’lu işyerinin … adına kayıtlı olduğu ve … tamircilik işi ile ilgili olduğu, diğer davalıların bu yer ile ilgilerinin tespit edilemedeği, davacının bir kısım çalışmalarının bildirildiği 1010465 sicil no’lu işyerinin ise özel bina inşaatı olduğu ve … ile ortağı … adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
… süresi içerisinde aynı işveren emrinde çalışmak koşuluyla hizmet akdi askıya alınmış sayılır. Bir sigortalının askere gitmeden önce çalıştığı işyerine askerliği müteakip girmesi durumunda hizmet akdi mecburi hizmet nedeniyle kesilmiş olduğundan hak düşürücü sürenin oluştuğundan bahsedilemez.
Somut olayda davacının, davalı … adına kayıtlı … tamir atölyesinde Kahramanmaraş … Müdürlüğündeki öğrenciliğinin sona erdiği 30.9.1995 tarihinden sonra … süresi haricinde çalıştığı sabit olmasına rağmen, 23.8.1998 tarihinden önceki sürelerin … nedeniyle hak düşürücü süreye uğradığından bahisle reddi hatalıdır.
Öte yandan, davacı ile davalılar … ve … arasında bir hizmet ilişkisi bulunduğu yasal deliller ile kanıtlanamadığı halde bu davalılar hakkında da tespite karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş: … nedeniyle davacının askere gitmeden önceki süreleri hak düşürücü süreye uğramadığından bu dönemde dahil edilerek, davacının 1.10.1995 tarihinden itibaren askerlikte geçen süre haricinde davalı … adına tescilli 2618 sicil numaralı işyerinde geçen çalışmaları konusunda sonuca gitmekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının ve davalılar … ve …’ın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine 16/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.