Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2011/11493 E. 2012/18745 K. 05.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/11493
KARAR NO : 2012/18745
KARAR TARİHİ : 05.11.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan …. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere ve temyiz nedenlerine göre davalı DE-TAM TAŞ.TUR.İNŞ.SAN.TİC.LTD,ŞTİ vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, 10.6.2007 tarihinde geçirdiği iş kazasında sürekli işgöremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece davalı EKOPARK TUR.İNŞ.VE TİC.AŞ. Aleyhine açılan davaların reddine.diğer davalılar yönünden maddi ve manevi tazminat davalarının kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve kayıtlardan;SGK Başkanlığı tarafından davaya konu zararlandırıcı olayın iş kazası olarak kabul edildiği,iş kazasına uğrayan sigortalının %19.20 oranında sürekli işgöremezliğe uğradığı,kazanın oluşumunda %100 oranında davalı araç sürücüsü …’in kusurlu olduğu,kazanın davacının asıl işvereni davalı EKOPARK TUR.İNŞ.VE TİC.AŞ.de marangoz olarak çalışan davacı sigortalının diğer davalı DE-TAM TAŞ.TUR.İNŞ.SAN.TİC.LTD,ŞTİ ne ait servis aracında iken meydana geldiği,davalı bu şirketler arasında “taşıma hizmet sözleşmesi” olduğu anlaşılmıştır.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları,tarafların sosyal ve ekonomik durumları,paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu,olayın ağırlığı,davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir.
Bunun yanında İş kazası sonucu zarara uğrayan işçi veya hak sahiplerinin açacakları tazminat davası işveren(alt-üst işveren) veya işveren ile birlikte kusurlu bulunan 3. kişilere karşı yöneltilebilinir. Üst işveren işin asıl sahibi olup alt işveren (taşeron)ile yapılan sözleşme anahtar teslim tabir edilen bir eser sözleşmesi niteliğinde değil ise üst işveren işin asıl sahibi olarak taşeron şirketin ve onun istihdamının kusurundan dolayı her zaman sorumlu olur. Yargıtayın ve giderek dairemizin görüşü bu yöndedir.
Bu açıklamalardan olarak somut olayda ;davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarları fazla olduğu gibi davalı EKOPARK TUR.İNŞ.VE TİC.AŞ.’nin iş kazasında atfıkabil kusuru bulunmasa dahi üst işveren olarak taşıma işinin asıl sahibi olduğu göz önüne alındığında diğer davalılarla birlikte müteselsilen sorumluluğuna karar vermek yerine şimdiki gibi bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi yanlıştır.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı DE-TAM TAŞ.TUR.İNŞ.SAN.TİC.LTD,ŞTİ vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan …’ne iadesine, 05.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.