Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2011/10580 E. 2012/18047 K. 30.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/10580
KARAR NO : 2012/18047
KARAR TARİHİ : 30.10.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, 01/07/1995 tarihinden itibaren … … sigortalısı olduğunun tespitine, prim borcu olmadığına fazla ödenen primlerin sigortalılık olarak sayılmasına, yaşlılık aylığına hak kazandığına, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı kurumun sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, 01/07/1995 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasa kapsamında … … sigortalısı olarak tescil edildiğini ancak yaşlılık aylığı talep ettiğinde tescil tarihinin 01/07/2008 olduğu bildirilerek talebi reddedildiğinden Temmuz 2010 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının 2926 sayılı Yasa uyarınca sigortalılık başlangıç tarihinin 01/08/1995 olduğunun tespitine, 15 yıllık prim ödeme koşulu gerçekleşmediğinden yaşlılık aylığı almaya hak kazandığına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 13/06/2008 tarihli geriye dönük tescil talebine istinaden 01/07/1995 tarihi itibariyle … … sigortalısı olarak tescil edildiği, ancak Kurumun 16/06/2010 tarihli işlemi ile aile reisi olmadığı gerekçesiyle tescilinin 01/07/2008 tarihine çekildiği, 10/06/2008 tarihinden itibaren ziraat odası kaydının bulunduğu ve davacının teslim ettiği ürünlerden prim kesintisinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
HMK’nun 297. maddesi uyarınca taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bunun yanında hakim somut olayın özelliğine göre infazda duraksamaya yer bırakmayacak biçimde karar yazma durumundadır.
Somut olayda, davacının, davalı Kurumca 01/07/2008 tarihi itibariyle tescil edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının, prim kesintileri bulunması nedeniyle 01/08/1995 tarihinden itibaren … … sigortalısı olduğunun kabulüne karar verilmesi doğrudur ancak infazda tereddüt yaratacak biçimde sigortalılığın sona erdiği tarihin hükümde gösterilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.