Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2010/9398 E. 2012/5500 K. 09.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/9398
KARAR NO : 2012/5500
KARAR TARİHİ : 09.04.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalılardan işveren ait işyerinde 30/01/1980-30/12/1985, 30/01/1997-10/02/1997, 01/01/1999-31/12/2000 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının lokanta işyerinde 30.1.1980-30.12.1985 tarihleri arasında davalı …, 03.1.1997-10.2.1997 ve 01.01.1999-31.12.2000 tarihleri arasında ise 23.3.2008 tarihinde ölen işveren … yanında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının sürekli ve düzenli çalışmasının bulunmadığı, kendisine belirli bir ücretin ödenmediği ve tespite konu ilk iki dönemdeki çalışmanın da hak düşürücü süreye uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasa’da yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
Somut olayda, davacının davalı işverenlere ait lokanta işyerinde çalışmaya başladığına dair işe giriş bildirgesinin Kuruma verilmediği gibi bildirilen çalışmasının da bulunmadığı, tespite konu 30.1.1980-30.12.1985 ve 03.1.1997-10.2.1997 tarihleri arasındaki çalışmalarının sona erdiği 1985 ve 1997 yılının sonundan itibaren 14.7.2005 dava tarihine kadar 5 yıllık hak düşürücü sürenin fazlasıyla geçtiği anlaşılmakla bu dönemlere yönelik hizmet tespiti isteminin hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddine karar verilmesi doğrudur.
Ne var ki, davacının 01.01.1999-31.12.2000 tarihleri arasında işveren … yanında geçen sigortalı çalışmalarının yeterli bir biçimde araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Sigortalılık koşulları çalışmanın geçtiği dönemde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa’ya göre belirlenmelidir. Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu Kanuna göre sigortalı sayılırlar. İşçinin, Yasa’nın 3.maddesinde sayılan durumlardan birisi nedeniyle sigortalı sayılmamasını gerektirir bir hal yoksa çalıştırılanlar, Yasa’nın 6.maddesine göre işe alınmalarıyla kendiliğinden “Sigortalı” olurlar. Sigortalılar ile bunların işverenleri hakkında sigorta hak ve yükümleri sigortalının işe alındığı tarihten başlar. Bu suretle sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez. Sözleşmelere, sosyal sigorta yardım ve yükümlerini azaltmak veya başkasına devretmek yolunda hükümler konulamaz. Ücret sigortalılık koşulu olmadığı gibi sigortalının çalışmasının düzenli veya düzensiz, tam süreli-kısmi süreli veya çalışmanın çağrı üzerine çalışmaya dayalı olması da sigortalılığa engel değildir. İşçinin “gerçek ve eylemli” çalışması sigortalı olması için gerekli ve yeterlidir.
Somut olayda, bordro ve komşu işyeri tanığı beyanlarına göre davacı …’ın 01.01.1999-31.12.2000 tarihleri arasında işveren …’a ait lokanta işyerinde bulaşıkçı ve temizlikçi olarak işlerin yoğunluğuna ve personel durumuna göre haftada en az 1 gün çalıştığı, karşılığında da işyerinde yemek verildiği ve kendisine sigara alındığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının bu işyerindeki çalışmasının sürekli veya kesintili olup olmadığı, çalışması kesintili veya kısmi zamanlı ise ay içerisindeki kaç gün çalıştığı kesin olarak belirlenmesi ve sonucuna göre davacının 01.01.1999-31.12.2000 tarihleri arasında işveren …’a ait lokanta işyerinde geçen sigortalı çalışmalarının hüküm altına alınması gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, öncelikle dava konusu dönemi kapsar biçimde bordro tanıklarını dinlemek, gerek görüldüğü takdirde Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurmak, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip davacının 01.01.1999-31.12.2000 tarihleri arasında işveren …’a ait lokanta işyerinde geçen sigortalı çalışmalarının sürekli veya kesintili olup olmadığı, çalışması kesintili veya kısmi zamanlı ise ay içerisindeki kaç gün çalıştığını yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirleyerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.