Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2010/9195 E. 2012/5521 K. 09.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/9195
KARAR NO : 2012/5521
KARAR TARİHİ : 09.04.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, şirkete ait işyerinde 28.04.2005 tarihinde iş kazasında ölen işçiler …ve … ile kazada yaralanan işçiler … ve … 28.04.2005 kaza tarihinde çalışmaya başladıklarının tespitiyle haksız tahsil edilen 4.199.00 TL idari para cezasının 2.000.00 TL’nin ve haksız tahakkuk ettirilen sigorta prim ve cezalarının yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacı … İnş.Tic.Tur.San.Ltd.Şti’ne ait işyerinde 28.4.2005 tarihinde meydana gelen iş kazasında ölen işçiler …ve … ile kazada yaralanan işçiler … ve …’in 28.4.2005 kaza tarihinde çalışmaya başladıklarının tespiti ile haksız tahsil edilen 4.199,00 TL idari para cezasının 2.000,00 TL’lik bölümünün ve haksız tahakkuk ettirilen sigorta prim ve cezalarının yasal faizi ile birlikte davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile iş kazasında ölen işçiler …ve …’ün iş kazasının meydana geldiği 28.4.2005 tarihinde davalı şirkete ait işyerinde çalışmaya başladığının tespiti ile Kurumun haksız tahsil ettiği 4.199,00 TL den taleple bağlı kalınarak 2.000,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline ve davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı … İnş.Tic.Tur.San.Ltd.Şti’ne ait işyerinde 28.4.2005 tarihinde meydana gelen heyelan sonucunda işçiler …ve …’ün öldüğü, … ve …’in ise yaralandığı, bu işçilerin sigortalı işe giriş bildirgelerinde 27.4.2005 tarihinde çalışmaya başladığı belirtilerek 28.4.2005 tarihinde iadeli taahhütlü olarak postaya verildiği, Kurumun sigortalı işe giriş bildirgelerinin 506 sayılı Yasa’nın 9.maddesinde yazılı süreler dahilinde verilmediği gerekçesiyle 4 sigortalı için toplam 1954,80 TL idari para cezası tahakkuk ettirdiği, idari para cezası kararının davacı şirkete 26.5.2005 tarihinde tebliğ edildiği, davacı şirketin 15 günlük yasal süre içerisinde 8.6.2005 günü idari para cezasına itiraz ettiği, itirazın reddine dair kararın davacı şirkete
26.7.2005 tarihinde tebliğ edildiği, davacı şirketin yasal süre içerisinde idari yargıda idari para cezasının iptali istemiyle dava açmaması nedeniyle idari para cezasının kesinleşerek Kurum alacağı haline geldiği, davacının haksız tahakkuk ettirilen sigorta prim ve cezalarının yasal faizi ile birlikte davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkin hüküm kurulmayarak davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı şirket hakkında 506 sayılı Yasa’nın 140. maddesinde öngörülen yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle idari para cezası tahakkuk ettirildiği, idari para cezasının idari yargı yoluna başvurulmaması nedeniyle kesinleştiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Öte yandan, yukarıda sözü geçen maddede öngörülen özel prosedür çerçevesinde kesinleşen hususların yeniden İncelenmesine olanak olmadığı hukuksal gerçeği ortadadır. Başka bir anlatımla, bu kesinleşme, idari para cezasına ait işlemleri yargı yerince yeniden denetleme olanağını kaldıran bir durum olduğu söz götürmez. Bundan başka, 140. maddede öngörülen prosedür çevresinde kesinleşen idari para cezasının tekrar incelenmesine olanak tanımak Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 140. maddesinde kabul edilen ilke ile bağdaşmadığı da açıktır. Tersinin kabulü yöntemince, giderek yasadan kaynaklanan ve özel prosedür çevresinde kesinleşen idari para cezasının dayanağı bulunan bilgi ve belgeleri yok saymak olur ki, bu hususun kabulüne yasaca ve hukukça olanak bulunmadığı da tartışmasızdır.
Bu nedenlerle, isteminin bir kısmı hakkında hüküm kurulmamasına yönelik karara karşı davacının temyiz isteminin bulunmadığı da gözetilerek ” davanın kabulü ile iş kazasında ölen işçiler …ve …’ün iş kazasının meydana geldiği 28.04.2005 tarihinde davalı şirkete ait işyerinde çalışmaya başladığının tespiti ile Kurumun haksız tahsil ettiği 4.199,00 TL den taleple bağlı kalınarak 2.000,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline ” ilişkin davacı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de, iş kazasında ölen işçiler …ve …’ün iş kazasının meydana geldiği 28.4.2005 tarihinde davalı şirkete ait işyerinde çalışmaya başladığının tespitine karar verilmesi nedeniyle yalnızca adı geçen 2 işçi yönünden sigortalı işe giriş bildirgesinin geç verilmesi nedeniyle tahakkuk ettirilen idari para cezasının iptaline karar verilmesi gerekirken diğer iki işçi hakkında sigortalı işe giriş bildirgesinin geç verilmesi nedeniyle tahakkuk ettirilen idari para cezasını ve …ve …’ün 2005 yılı Nisan ayındaki 1 günlük çalışması için verilmesi gereken ek prim ve hizmet belgesinin verilmemesi nedeniyle tahakkuk ettirilen idari para cezasını da kapsar biçimde idari para cezasının haksız olduğu gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak 2.000,00 TL nin iadesine karar verilmesi doğru değildir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 9.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.