YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/9108
KARAR NO : 2012/3919
KARAR TARİHİ : 19.03.2012
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 01/07/2009 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum’un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının 11/06/2009 tarihli tahsis talebini takip eden aybaşı olan 1.7.2009 tarihinden itibaren, 506 sayılı Kanun’a tabi olarak yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulü ile, davacının tahsis talep tarihini takip eden aybaşı olan 1.7.2009 tarihinden itibaren SGK’dan (devredilen SSK’dan) yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 18.9.2003 tarihinde kurulan … Piliç Paket Gıda Tanzim Satış Tar. Teks. Hay. Oto. İnş. Hay. Yem. San ve T.c. Ltd.Şti’ nin ortağı olduğu, … Ticaret Sicil Memurluğu’nun 28.1.2010 tarihli yazısına göre bu şirketin halen faaliyetine devam ettiği, 23.11.1988 – 30.3.1994, 5.12.1996 – 27.7.1998 ve 17.6.1999 – 13.10.2003 tarihleri arasında vergi mükellefi, 2.8.1989 – 20.7.1994 ve 12.12.1996 – 1.11.2004 tarihleri arasında … Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’ne kayıtlı olduğu, 23.11.1988 – 20.7.1994 ve 5.12.1996 – Devam şeklinde 1479 sayılı Kanun kapsamında (5510 sayılı Kanun 4/b m.) sigortalılığı olduğu, 17.7.1977 – 27.9.1977, 1.10.1977 – 1.1.1978, 25.11.2004 – 27.11.2004, 20.4.2005 – 31.10.2008 ve 6.3.2009 – 31.5.2009 tarih aralığında toplam 1369 gün 506 sayılı Kanun (5510 sayılı Kanun 4/a m.) kapsamında çalışmasının olduğu, 11.6.2009 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, Kurum’ca …’dan sonra 2829 sayılı Kanun gereği 7 yıllık fiili hizmet süresi içerisinde Kurum’a tabi 1260 gün sigortalılığının bulunmadığı, 5.12.1996 tarihinde başlayan … sigortalılığının halen devam ettiği belirtilerek talebin reddedildiği anlaşılmaktadır.
Davacının, şirket ortaklığı, oda ve vergi kayıtlarına göre 5.12.1996 tarihinde başlayıp süregelen 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılığı mevcuttur.
Uyuşmazlık, 506 sayılı Kanun ile 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığın çakışması halinde hangisine öncelik verileceği noktasında toplanmaktadır.
“Çakışan sigortalılık sorununu” gerek 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve gerekse 1479 Sayılı … Kanunu birbirlerine paralel düzenlemeler ile bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olmasını yasaklayıp sigortalının önceden başlayıp devam ede gelen sigortalılığına geçerlik tanıyarak çözüme ulaştırmaya çalışmışlardır. Yasa sistemimize göre bir kimsenin Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamına girebilmesi için hizmet akdine tabi bir işte çalışması yanında başka bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması gerekir. Anılan yasanın 3. maddesinin I. ( F ) bendinde “Kanunla kurulu emekli sandıklarına aidat ödemekte olanların” ( K ) bendinde ise. “Herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların” sigortalı sayılmayacağı” belirtilmiştir. Aynı şekilde 1479 Sayılı … Kanunu’nun 24. maddesinin I. ve II. Fıkralarında da bir kimsenin … kapsamına girebilmesi için kendi adına bağımsız çalışıp kazanç sağlaması yanında. başkaca sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması koşulu getirilmiştir. Bütün bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılık mümkün olmayıp, önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığa geçerlik tanınmaktadır (3.10.2001 gün ve E: 2001/21-627, K: 2001/659 Sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı).
Buna göre, davacının önceden başlayıp kesintisiz devam eden şirket ortaklığından dolayı … zorunlu sigortalılığına geçerlilik tanınarak 5.12.1996 tarihinden sonra … sigortalısı kabul edilmeli ve yaşlılık aylığı şartlarının buna göre değerlendirilmesi gerekmektedir.
Kabule göre de; yaşlılık aylığı tahsisi için araştırılması gerekli şartlardan olan prim borcu bulunup bulunmadığının sorulmaması hatalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde bulundurularak istemin reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi