YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8556
KARAR NO : 2010/12138
KARAR TARİHİ : 06.12.2010
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava iş kazasına uğrayan davacının manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir
Mahkemece manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 50.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacının iş kazası sonucu % 26 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı olayda davacının % 20 davalı işverenin % 80 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23/06/2004, 13/291-370 )
Bu ilkeler gözetildiğinde davacı yararına 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken 50.000,00 TL’sına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine,
“1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/05/2007 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazla talebin reddine,
2-Alınması gereken 1485,00 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.080,00 TL harcın mahsubu ile kalan 405,00 TL nisbi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 14,00 TL başvuru ve 1.080,00 TL nisbi karar ve ilam harcından oluşan toplam 1.094,00 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 2.900,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 2.900,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 524,40 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre 163,87 TL ‘lik bölümünün davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 628,00 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre 431,75 TL ‘lik bölümünün davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, ” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 06/12/2010 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.