YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8501
KARAR NO : 2011/5228
KARAR TARİHİ : 06.06.2011
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 2926 sayılı Yasaya göre sigortalı olduktan sonra SSK.’ya tabi çalışmaları nedeniyle kesilen sürelerde tarım … sigortalılığının geçerli olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 2926 Sayılı Yasa kapsamında Tarım … sigortalı olduktan sonra 506 Sayılı Yasa kapsamında çalışmaları nedeni ile 1.1.1988-1.1.1990 tarihleri arasında davalı Kurumca iptal edilen sürede 2926 sayılı Yasa’ya göre Tarım … sigortalısı olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının 01.01.1988-01.01.1990 tarihleri arasında Tarım … sigortalısı olduğunun tespiti ile 01.05.2010 tarihi itibari ile 506 Sayılı Yasaya göre yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım … hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kuruma başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından Tarım … sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kuruma kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurumca resen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek …’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için Kuruma başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. …’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı resen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği resen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, Tarım Satış Kooperatifler Kanununa göre kurulan … Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Öte yandan Tarım … sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasa’nın 36 ve 10.maddesindeki şartlarında gerçekleşmesi halinde 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım … sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Yapılan incelemede davacının 01.08.1985 tarihinde davalı Kuruma Tarım … sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği, davacının başvurusu üzerine Tarım … sigortalılığının 01.01.1990 tarihinden geçerli olmak üzere sona erdirildiği, Ziraat odası ve Tarım Kredi Kooperatifi üyeliğinin bulunmadığı, 09.08.2006 tarihinde babasından veraset yoluyla intikal eden zirai arazilerinin olduğu, 01.09.1987-25.12.1987 tarihleri arasında 115 gün çakışan 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığının bulunduğu, ve kısa süreli 506 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalı çalışmaları nedeniyle Tarım … sigortalılığının 31.08.1987 tarihi itibariyle terkin edildiği ve 04.09.2007 tarihinde topluca ödediği primlerin 01.08.1985-01.01.1990 tarihleri arasındaki döneme ait prim borçlarını karşıladığı anlaşılmaktadır.
Davacının terkin edildiği 31.08.1987 tarihinden sonra 506 sayılı Yasa’ya tabi kısa süreli sigortalılığının bitiminden itibaren Tarım … sigortalılığının devam edilebilmesi için tarımsal faaliyetin devam ettiğinin kayıtlarla ispatlanması gerekir. Somut olayda davacının 506 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılığının sona erdiği 25.12.1987 tarihten itibaren tarımsal faaliyetini sona erdirdiği 01.01.1990 tarihine kadar tarımsal faaliyette bulunduğunu gösteren bir zirai kaydının bulunmadığı görülmektedir. Öte yandan davacının Tarım … sigortalılık koşullarını taşımadığı döneme ait primleri 04.09.2007 tarihinde topluca ödemiş olması nedeni ile de ödenen primlerin Kurumca uzun süre kullanıldığından söz edilemeyeceğinden Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kuralının somut olaya uygulanması da mümkün olmadığından, Mahkemece davanın reddi yerine yazılı şekilde istemin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 06.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.